E-Dergi

Deneme türünde bir eser. Yazar günlük hayatta biraz gözlemci olan ve düşünebilen herkesin gözüne batan ve saçma gelen fakat yerleşmiş klasik Türk tipi davranışları/olayları konu edinmiş. Bir çok ayrı başlık alında kısa kısa toplamış bunları. Dini bayramlarda likör ikram edilmesi/uçaktaki Türkler/yazar olma modası/küçükken ki misafirlikler/sağlıklı besin haberleri gibi..

Hiç beklemediğim kadar güzel çıktı kitap. Batı dünyasının çıkarlara yönelik, maneviyattan yoksun bilimsel(!) uygulamalarını okuyacaksınız. Fakat ben herkesin bu eserden istifade edebileceğini sanmıyorum, birçok bilimdalıyla ilgili genel kültürünüzün olması lazım. Şayet kuantumla/sosyolojiyle/nörolojiyle vs. ilgili daha evvelden hiçbirşey duymamışsanız öylesine okursunuz bunlarla ilgili chapter'ları.Her cümlesi çok değerli ve 2- 3 defa okunası bir kitap. Kapağından popüler alalade bilim kitaplarına birine benzetmiştim ama iyi ki almışım diyorum şimdi.

Bu kitabı 11-15 yaşlarındaki gencecik müslim kardeşimlerime tavsiye ediyorum. Her nasihat bölümü bir hadisi şerifle başlıyor ortalama 3 sayfa tutuyor. Bu nasihatler/ilkeler çok kısaca ve yüzeysel anlatılmış. Canınız sıkılmaz yani okurken. Anlatım üslubunda ben bariz bir Arap kültürü ve Batı karşıtlığı sezdim. Olgunca yaklaşmak yerine heyecanla kurmuş bazı cümlelerini bu yüzden 1-2 meseleyi de yazlış tarzda aktarmış bence, bunu da gene yazarın içinde yetiştiği sosyal ortama veriyorum. Onun haricinde eser, yaşı benim gibi 23 ve civarı olanlar için biraz fazla basit. “Genç yetişkin” iseniz İbn Arabi'nin “Genç Müslümana Öğütler” kitabı daha uygun bize, ona bir göz atın derim.

1) Kitabın boyutu çok saçma. Baş parmağınızla işaret parmağınızı açın, bu açıklıktan biraz daha küçük ve dolayısıyla 230 küsür sayfa tutuyor. Daha büyük sayfaya basıp 100 sayfalık bi kitap olabilirdi ve daha rahat okunurdu.
2) İçindeki ayet ve hadisi şerifleri tekrar ederek “izah” etmiş !! O nasıl bi izahsa anlamadım. Bol bol aynı şeyi demiş. Formatı bozuk ve konu başlığı diye bişiy yok kitapta ve bunda gene sayfa büyüklüğünün büyük rolü var.
3) Yazar Arap. Aynı hafta içinde başka bir Arap yazarın kitabını okumuştum. İki kitapta da Arap kültürünün etkisi hissediliyor. Bunu tahkir etmek için değil bilgi olsun diye söylüyorum. Kutlu Doğum Haftası'na bidat diyen bir adam. Halbuki reklam oluyor cümle aleme, hatırlatma/tanıtma vesilesi oluyor, fakat yazar “eskiden böle bişiy yoktu yeni çıktı bu adet” deyip kızıyor. Modern tebliğ metodu olduğunu görememiş.
4) Başka bir kitap almanızı tavsiye ediyorum.

İslamı düzgünce,profesyonelce, pot kırmadan, modern ve medeni ve Nebevi tarzda tebliğ etmek isteyenlere kesinlikle okumalarını tavsiye ediyorum. Eserde müstakbel davetçinin 2 yönü ele alınmış; 1) Kendi kişisel gelişimi 2) Birikimlerini muhakkak bir organisayon dahilinde nasıl kullanması gerektiği. Ayrıca alt konu başlıkları da gayet derli toplu. Orjinali Arapça olan bu küçük ama faydalı eseri Türkçe'ye kazandıranlara teşekkür ediyorum.