E-Dergi

Bir kez daha şunu görüyorum. Eğer bir alanda başarılı olmak, ses getirmek istiyorsanız çok alaksız bir alanda popüler olun yeter. Ne lüzumu var bu kitabı alıp okumanın derseniz. Gerçekten de kitabı okumak için ayırdığım yarım saat için "Yazık" diyorum.

"herkes kendi acısının başkalarınınkinden daha özel ve üstün olduğunu kabul etmek ister"
"medyanın bize ilettiği bilgiler kurgulanmış farkındalık yaratır"
İşte sontag'ın kitapta yazdıklarından sadece bir kısmı. Ya Bush'un en sevdiği filozofun kim olduğunu öğrenmek ister misniz? Gerçek anlamda savaş fotoğrafçılığı ne zaman ve nasıl başlamış? Tv'nin fotoğrafa nasıl bir olumlu katkısı olmuştur?... enfes bi kitap. fotoğraf üzerine'nin baskısı tükenmiş maalesef onu okuyamadık. O kitaptan daha sonra yazılmış bir kitap bu. Yazar o kitaptaki bazı düşüncelerini artık tutucu olarak değerlendiriyor. Altını çize çize, düşüne düşüne okuyacağınız bir kitap.

kitabı kesinlikle beklediğim gib bulmadım, sonu öyle bitiyo ki herhalde yazar yazmaktan sıkıldı ya da tıkandığı geri kalananı yazamayacaktı o yüzden birden bitirmek istedi diye düşündüm. Pozzi nooldu ? Nashe hani kızını çok merak edıyordu ? Nashe o kadar zaman tüm o işkencelere dayandıktan sonra tam her şeyi sonuca bağlayacak diye beklerken cok sıradan bir sonla bıtiyor kitap. Okuduguma pişman oldum diyebilirim.

kitabın yazarı egemen çoğunluk tarafından toplumun dışına itilmiş ve alt kültür olarak kabul edilen büyük gruplara kenar kültürler diyor ve onların da ahlaksız olmadıklarını onur arayışı içinde olan 'terbiyesiz' insanlar olduklarını anlatıyor. Kitapta tekrarlar var daha kısa olabilirdi. son bölümü tek cümleyle anlatabilecekken, hatta kitabın başında da sosyologların dili sadeleştirmeleri ve çok kişiye ulaşabilmelerinin gerekliliğinden bahsetmişken aynı konudan bahsetmişken, 20 sayfa daha açıklama gereği duymuş. Kenar kültüre mensup herkesin öncelikle onurlu bir yaşam arayışı içinde olmasını anlatması ilgi çekici.
Fuhuşun tarihinde Hz. İsa'nın dar kafalı ve ikiyüzlülere söylediği "Fahişeler sizden önce cennete gireceklerdir" sözü, hırsızların ve serserilerin yıllardır uğur ve uğursuzluk olarak kabul edip yaptıkları şeyler, futbol ve savaşın ne kadar birbirlerine ne kadar yakın oldukları gibi konular kitapta bahsedilmiş. Bizim kafamıza kazınmış olan iyi, ahlaklı tanımlarını hep sorgulayan ve bu atanımların gerçek anlamınının toplumun tanımından çok daha farklı olduğunu düşünüyorsanız eğer okuyun derim. Bekledğim kadarını bulamadım kitapta ama okumakta fayda var.