E-Dergi

kitabın tek farklı yönü şimdiye kadar işlenmemiş bir konuyu yazarlarının hayal dünyasının yardımıyla satırlrına aktarılması.anlatılan olay şimdiye değin romanlar arasında pek yerini bulmamış olsada halkımız arasında sürekli mırıldanılan ve bilinen şeyler. bu açıdanda yepyeni bir konu değil. bunun dışında gerek romancılık tekniği gerek olayların akışı hiçde abartıldığı kadar mükemmel değil. kitabı okutup bitirdiğimde bumuymuş bu kadar abartılan metal fırtına dediğimi hatırlıyorum. romanın provake etkisi yapıp yapmadığı, yazarlarının gerçek niyetleri nelerdir gibi komplo teorilerinede girmek istemiyorum. velhasıl çokta mükemmel bir değil ve serinin devamınıda çok takip edilecek türden görmüyorum.

güzel şeylerden bahsediyor. tabii osmanlıdan bahsederde güzel olmazmı...olayları kısa anekdotlar şeklinde anlatması direkt insana tesir ediyor. ve meramını daha etkili bir biçimde anlatıyor. okurken sıkılmadığınızı farkediyorsunuz. bu güzel ama bir süre sonra çok bir şeyde kalmıyor aklınızda. bir çok şeyden bahsettiği için. ama yeni tarih okuyucuları için tavsiye edilebilir nitelikte..

iskender hoca osmanlı tarihini divan şairlerinin meclislerinden aralıyor.ve üstüne basa basa tarih ile edebiyat ayrılmazlığını vurguluyor.hani pekde güzel yapıyor. osmanlı tarihine iz düşen birçok insanın bizim saraylarda yaşadığını düşündüğümüz divan şairleri olduğunu, kiminin esnaf kiminin memur olduğunu yani hayatın içinde sıradan bir insan olarak yaşadığını öğrendiğimizde de yıkılıyor divan edebiyatı ve şairleri hakkındaki tabular.bu kitap divan edebiyatının romanı. devlet-i alî osman'ın romanı...

kitap aslında çok basit.ama anlattığı olaylar gerçekten üzüntü verici. bu milletin, millet olarak kalmasını sağlayan insanlara yaptığı muamele insanın yüreğini acıtan, vicdan ve tarih şuuru sahibi insanların kayıtsız kalmayacağı türden.kitabın son kısmında anlatılan olaylar cumhuriyetin bir avuç biçare insana sahip çıkmadığı gibi onları kaderin acı pençesine nasıl salıverdiğini gözler önüne seriyor.o insanlar bunlara layık değildi.