Toplam yorum: 3.075.924
Bu ayki yorum: 2.800

E-Dergi

sisah Tarafından Yapılan Yorumlar

26.01.2006

kültür tarihimize iz bırakanların, dursun gürlekin nefis anlatımıyla yine kültür tarihimizin albümü nüteliğinde bir eser.. zaten eseri okuduğumuzda kendininde bir kitap dostu olduğunu rahatlıkla anlayabildiğimiz yazar, gerek geçmiş dönemdeki gerekse kendi çağdaşı olan şahısların niteliklerini ve onlarla ilgili anekdotları bu eserin sayfalarında okuyucuyla buluşturmuş.. ilk defa bu eserle tanıdığım, çok fazla tanınmayan şahısları ve bunların kültür tarihimize yaptıkları katkıları, kültür dünyamızın renklerini ve unutulmaya yüz tutmuş kişileri hatırlatıyor.. ve tam bir sohbet tadında hazırlanan eser sizi bazen eski kütüphanelerin tozlu raflarına bazen istanbulun kültür muhitlerine bazen sahaflar çarşısına bazende boğaziçi kıraathanesine götürüyor.. öyle insanlar bir daha bu dünyaya gelecekmi diye düşünmedende edemiyorsunuz hani eseri okurken..
23.01.2006

birbirimizi kabullenerek yaşayabilsek.. bu felsefe ile yazıldı bu eser diyor yazarı.. türk siyasi hayatına yön vermiş bir sahsiyetin oğlu olarak dünyaya geldiği istanbulun bundan 50-60 yıl öncesindeki ahvalinden hatıralar sunan atsız, kâh istanbulun eski güzelliğinin kalmadığından dem vuruyor kâh çeşitli insan manzaralarından demetler sunuyor.. babası nihal atsızın fikir dünyasından, arkadaşlarından ve nüktelerinden anekdotlar aktarıyor.. ve mükemmel türkçesiyle okunmaya doyulmayacak bi eser meydana getirmiş..
23.01.2006

dünyada bir tane türk devleti kurulmuştur diyor bir tarihçimiz..bir kere kuruldu ve bir daha yok olmadı..ama zaman zaman iktidar değişikliği oldu..hunlar silindi tarih sahnesinden göktürkler geldi..selçuklular geldi,osmanlılar geldi ve en son cumhuriyet devri geldi..ama devlet bir taneydi..bin yıllardır dünya üstündeydi.. işte bunu anlayabilmek için tarihimizi,milletimizi ve devlet felsefemizi anlayabilmemiz lazım..çünkü bizim anlayışımızda devlet ebed-müddettir.. ve bu eserde bu felsefeyi en güzel biçimde aktarmış mehmet niyazi.. türkün devlet felfesini, yüzyıllardan beri bunu somut olarak nasıl gerçekleştirdiği ve mükemmel bir medeniyetin devlet olarak vücud bulmasını aktaran alanında eşsiz bir eser...
21.01.2006

ramazana karşı milletimizin ayrı bir hassasiyeti vardır.. geçmiş dönemlerde oluşturulmuş olan ramazan medeniyeti yada ramazan toplumu deyimleri haklı olarak kullanılmışlardır.. ramazanda insanların gözle görülür dercede değişmeleri ve toplumda huzur ortamı oluşması bugün bile gözlenebilir derecededir.. hele birde istanbulda olursa bunlar -şöyle bir düşününce insan- o ortamı ve atmosferi hayal etmek bile insanı heyecanlandırmaya yater.. tüm bu güzellikleri bir eserin kapakları arasına toplamış güzel bir çalışma olmuş ibrahim refiğin "ramazan medeniyeti" eseri.. geçmiş dönemin ramazan atmosferini solumak isteyenler için güzel bir eser..
20.01.2006

sayın sinanoğlu son dönemlerde kamuoyununda yakından tanıdığı bir isim.. özellikle işaret ettiği hususlar hiçbir şey bilmeyenlerin bile bu ülkede neler oluyormuş diye dikkatini çekeceği türden.. türkiyeyi bekleyen tehlikeler noktasında yazılan birçok eserde belirtilen hususları sinanoğluda belirtiyor.. ancak o kadar çok şey anlatılıyorki hepsine inanası gelmiyor okuyanın.. özellikle komplo teorileri üzerine yazılan eserlerde epey bunalttı artık.. ancak bir bilim adamının ağzından duymak bunları daha farklı.. özellikle dil hassasiyeti üzerinde epeyce duran hoca türkçeyi bekleyen tuzaklara dikkat çekiyor.. özellikle anlattığı günümüz fransa topraklarındaki isyanları dindirmek için romalıların bu topraklarda uyguladığı dil politikası ve bir buçuk nesil sonra isyanı gaçin herkesin latinleştiği bir tarihi hakikatle örneklendirdiği bu konuda özellikle gençlerin milli bilinçlerini kaybetmemelerini vurguluyor.. ve türkiyenin elindeki imkanları nasıl boşa harcadığına dair verdiği misallerde bu ülke insanının boşa geçirecek vakitlerinin olmadığını herkesin beynine kazımak istiyor.. bunları okurken bu şuurda kaç aydınımız var diye düşündüm.. keşke bunlardan birkaç tane bari olsa...