Toplam yorum: 3.076.028
Bu ayki yorum: 2.904

E-Dergi

Monologg Tarafından Yapılan Yorumlar

13.04.2007

Yorumlara bakarken sevindiğimi gizlemeliyim. Gerçekten artık insanımız atalarından, şundan bundan duyduklarına değil de dini asıl kaynağından öğrenmek için büyük bir istek taşıyor. Yorumcu arkadaşlar zaten çok güzel izah etmişler meseleyi. Yalnız lehte ve aleyhte yorum yazan arkadaşlara bir kaç söylemeden geçemeyeceğim. Bu kitabı ben de okudum. Gördümki evet, gerçekten ben kendi adıma hiç Kuran okumuyorum. Yani okuyorum ama ne demek istediğini anlamak gibi bir derdim yok. Dini ve gereklerini hep asıl kaynağın dışındakilerden edinmeye çalışmışım. Kendi açımdan beni anlayarak Kuran okumaya iten bir neden oldu. iyi ya da kötü, doğru ve ya yanlış önemli değil benim için. Sonuçta kitapta yazılanların doğru mu yanlış mı olduğunu ben kendim denetleyebilirim. Kitabı yazanların dediği gibi Kurana dönerek bu yazılanları test edebililirim. Bunu yazanlar da insan değil mi? Yanlış da olacak, hata da. Ama önümüzde Kuran var ve O hiç değişmedi. Bizim söylediğimiz en doğrudur diye birşey söylemiyorlar anladığım kadarıyla. Sadece insanları Kuran okumaya davet ediyorlar ki bu çok güzel bir şey. Bu insanlar (haklarını helal etsinler) bazı arkadaşların dediği gibi dış destekli, maddi yardım alan (ki zannetmiyorum) yani dine zarar vermeyi düşünen insanlar olsalar dahi yine istemeden de olhsa güzel bir şey ortaya koymuşlar. Tabi inanmak güç, bu tür söylentilere. Benim düşmanım niye bana Kuran oku, nlayarak oku desinki. Düşmanlarımın tarih boyunca bu Kuranı elimden almaya çalıştığına tüm tarih şahittir. Ne zamanki aldılar elimden Kuranımı rezil ve zelil olmaya başladım. Şimdi dileyen Kurana döner okur, anlar dileyen eski tas eski hamam devam eder. Herkes istediği gibi yaşamakta özgürdür. İşte Kuran önümüzde. Buyrun arkadaşlar...
13.04.2007

öncelikle yazarı cesaretinden dolayı tebrik etmek lazım bence. Yıllardır bu ülkede içerisinde hiçbir uydurma hadisin olmadığı söylenen ve inkar edilmesi halinde kafir olunacağı bildiren bu kitaplarda ne kadar çok uydurma olduğunu gözler önüne seriyor. Yazarın şahsı ya da kim, ne olduğu olduğu beni ilgilendirmiyor. Ancak ne olursa olsun öncelikle bu kadar kapsamlı bur araştırma yapmış bir inasana insan saygı duymak lazım. Kabul edersiniz ya da etmezsiniz, o ayrı mesele. Kitapta benim de katılmadığım bir kaç yer var. ancak bu Kütüb-i Sitte denilen kitapların aslında çokta sahih olmadıklarını anlamamız bakımından faydalı olduğun düşünüyorum. Her satırında taassup kokan yorumlara katılmam imkansız. Ben derimki araştırmak ve doğruyu bulmak lazım. Yazarın kişiliğine hakaret eden arkadaşları da kınıyorum. Tanımam etmem ama hakaret olmamalı. Bir iki tane çelişen hadis bulmuş deniliyor. Yahu adam kitabında 100 lerce hadis saymış. Bu nasıl bir mantık anlamak imkansız gerçekten de. El İnsaf, el insaf...
05.04.2007

Emevilerin ve Abbasilerin uydurmuş olduğu, hadis diye bize yutturulan ve peygambere atılan iftiraları inatla ve ısrarla anlamazlıktan gelen ve bu nedenle akılh almaz hadisleri kuranla çelişmez diye göstermek amacı taşıyan bir kitap. Keçinin (güya) Kuran ayetlerini yediğini belirten rivayeti, kuteybeyi ısrarla savunan insanlar nasıl açıklıyorlar acaba? Sayın Kuteybe gayet güzel(!) açıklamış; keçi mübarek bir hayvandır diye başlıyor keçinin mübarekliğini anlatmaya. Hiç düşünmüyor tabi böyle bir şeyi savunmanın Kuranın eksik olduğu anlamına geldiğini. Sayın kuteybenin mantığıyla gidersek bu keçi mübarek değil zalim olmalıdır. çünkü bu sözde kuran ayetlerin yiyerek hem Allah'a karşı gelmiş, hem de 1400 yıldan beri bizi ve bu zaman aralığında yaşayan insanları bu ayetlerden mahrum bırakmıştır. Ne keçiymiş beee?Oysaki Kuranın korunduğunu ve Kuranda herşeyin açıklandığını yine Kuranın kendisi bize haber vermektedir. Bizim uydurukçular da Kuranda olmayan recm cezasına bir kılıf uydurmak için bu tür yollara başvuruyorlar. Böyle akıl almaz iftiralarla Kurana VE Peygambere ne kadar zarar verdiklerini, insanların akıllarını karıştırdıklarını, nihayetinde bir sürü insanın bu tür çelişkiler ve yalanlar yüzünden dinsizliğe kaydığını esefle izlemekteyiz.
28.03.2007

Ali Şeritaiyi tanımak isteyenler için daha güzel bir eser olamazdı. bu eseri türkçeye kazandıralanlara ayrıca teşekkür etmek gerekir. Yaşadığı toplumu iyi mükemmel bir şekilde analiz ederek doğrnu bildiği şeyleri hiç çekinmeden kaleme almış ve bu uğurda canını hiç çekinmeden vermiş bir insan, bir aydın (entellektüel değil), bir şehit ve bir şahit. bu ülkede yaşaşan insanlar olarak bizim en büyük handikabımız ya da en büyük talihsizliğimiz Şeriati gibi insanların yetişmemesidir. o gerçekten bir aydın. bizdeki gibi statükonun istediği gibi konuşan, yazan çizen, halktan kopuk, fil dişi kulelerde yaşamadı. Fazla söze gerek yok. Gerçek bir aydın nasıl olurmuş diye merak edenler tavsiye olunur.
28.03.2007

Dostoyevski nin bu romanı gerçekten çok etkileyici. ilk kitabı okurken sıkılıabilirsinz biraz ancak düğüm ikinci kitapta çözülüyor. daha doğrusu ikincisini anlayabilmek için mutlaka birincisini okumak gerekkiyor. kitabı bazı arkadaşların da söylediği gibi uzn aralar vermeksizin okumak gerekiyor. ve bence suç ve cazeden daha güzel bir roman.