E-Dergi

Sunay Akın okudukça yepyeni bilgiler öğreniyorum...
Sadece kalecilikle ilgili bilgiler içermiyor.
Tanıdık futbolcular,tanidigimiz şair, yazar ve oyuncularin hayat hikayeleri....
Köy Enstitülerinden mezunu öğretmenlerin yetiştirdiklerinden biri var kaleci olmak isteyen...2015 yılında Nobel Kimya Ödülü alan Aziz Sancar......
Almanya Essen'de ölen Fakir Baykurt yazarımız...Kitabin son kahramanı Mustafa Güzelgöz(Eşekli Kütüphaneci olarak anılır)
Turgay Şener....Berlin panteri...(Atatürk Türkay adını vermiştir)
Moskova aslanı....Rus Lev Yaşin...
Yaşar Kemal...(Asıl adi Kemal Sadık Gökçeli)
Cemal Süreyya....
Nâzım Hikmet....
Namık Kemal
Yılmaz Vural....
Zülfi Livaneli....
Şenol Güneş....
Fazil Say....
Varol Ürkmez....
Zeki Alasya'nin teşvikiyle Hababam sınıfını yazan Rıfat Ilgaz.....
Dinamo Kiev'in kalecisi Nikolay Truseviç...
Ahmet Aslan çoban,şair ve öykücü...Doğanin heykel atölyesinde taş taşır...
Edirne'de Aziz Ionnis Kilisesi "İnsansı Taşlar Müzesine" ev sahipliği yapiyor.

Carol Evers'in bir rahatsızlığı var....
Bazen komaya giriyor,nabzı ve kalbi duruyor ama bilinci açık....
Ancak doktorlar onun öldüğünü düşündüler.
Bu durumu bilen bir kişi olarak kocası Bay Evers,onu diri diri gömmek ister...
Çünkü Carol'un mirasını almak istiyor....
Bu durumu bilen 1 kişi daha var..
Eski sevgilisi James Moxie....20 yıl önce ayrılmışlar....
Yine bir gun komaya girdigimde hizmetçisi Farah vardı..
Şüpheli durumu farkedip James Moxie'ye telgraf gönderir...
Bundan sonra olaylar başlar....
Gerilim türü bir roman....
Bazı bölümler gereksiz gibiydi, uzatılmış...
Kovboylar....Uyuyan güzel gibi...

Kitap birbiri ile bağlantılı 12 öyküden oluşuyor.
Cennet çayırı verimli topraklardan oluşup en güzel sebze ve meyve yetişiyormuş.
Herkes farklı amaçla gelip burda toprağı ekip biçerek yaşamını sürdürüyor çiftlik sahibi olarak....
Battle çiftliği naletli olarak biliniyor yaşanan olaylardan ötürü....
Her bir çiftlikte yaşayanlar dışardan mutlu görünüyor...ama gerçek böyle değil...
Acilar....Yoksulluk.....Yazgılar....Kaygılar...
Cinnet geçirme....Ölümler....Vedalar....
Beklentiler......
Kitap güzeldi....

Bu yazarı ilk defa okudum.
Mithat Pasa'nin gençliğinden ölümüne kadar anlatılıyor hayatı.....
Siyasal ve bireysel yaşamı....Dostlukları...Ailesi....
Mithat Paşa önemlidir Osmanlı Devleti için...
Vezirlik.....Danistay başkanlığı..Adliye Nazırı...
Sadrazamlik.....
Bati'daki aydınlanmayı,Fransız devrimini ve özgürlük mücadelesini görüp Osmanli'da bunu uygulamak istiyor...
2 padişahı tahtan indiren kişidir...
Abdülaziz Sultanı indirilip,5.Murad tahta çıkarılıyor.
Sultan Abdülaziz ölünce 5.Murad psikolojik bunalımla görevlerini yapamaz.
Sultan Abdülhamit tahta çıkarılır 1.Meşrutiyeti ilan etme sözüyle....Ama sözünde durmadı.
Mithat Paşa ve Sultan Abdülhamit arasında siyasal mücadele başlar...
Korkusuzca vatanini ve milletini severek doğruluktan ayrılmayan Mithat Pasa'nin çektiği çileler......mücadeleler.....
Halka Dogu'da Bati'da kendini sevdirmesi...
Özgürlükçü, adaletci ve dil din ırk ayrımi yapmadan herkese eşit davranmasi....
Güzel bir kitaptı, tavsiye ederim.

Bambaşka bir kitap.....
50 sayfaya kadar karakterleri çözemedim kim kimdir nedir.....
Sonra çözülünce anladım....
3 kuşak kadınların hikayesi....
Anneanne Sabiha.....Kızı Sezin.....Torun Füsun..
Sabiha kız kardeşi Saliha.....
Fakirlik,yokluk,eşi tarafından terkedilen Sabiha tek başına 2 çocuğunu büyütmesi....Yıllardır uyuması....Terzicilik yapması....
3 kadınının herşeye rağmen ayakta kalması.....
Icsel konuşmalar......
Aile....sevgi....aşk.....mutluluk......aile sırları.....annelik....acılar.....
Hüzün.....ölüm......delilik....
Hüzünlü bir roman....
Basta karışık gibi gelebilir, sabredin okumama değdi....