E-Dergi

Çocukluğumdan beri okuduğum bir tarihçidir rahmetli Yılmaz Öztuna. Kaynak kullanmayı pek sevmez, ama dünyanın bir çok ülkesini bizzat gezip gördüğü için engin ve ulaşılması pek güç bir coğrafya bilgisine sahiptir. Öylesine basit ama etkileyici cümleler kullanır ki avamdan birisi bile tarihe bu üslubu sayesinde sevdalanabilir. Bu kitapta da Türklerin Asya bozkırlarında ki günlerinden başlayarak ordunun milleti üzerinde ki etkisi ve önemi üzerinde durmuş. Özellikle III.Selim ve II.Mahmut dönemlerinin ben tüm okullarda ders kitaplarına konulup okutulmasını isterdim. Sultan Abdülaziz'in tahtan indirilmesi ve o dönemki Serasker, Vatan haini Hüseyin Avni denen densizin yaptıklarını ibretle okuyacaksınız. Kısacık ama benim ikinci kez okuduğum bir kitaptır.

Öncelikle bir sanat tarihçisi tarafından yazılması hasebiyle başlangıç avamın anlayabileceği dilin üzerinde. Lakin sıkılmadan devam ederseniz enfes bir okuma zevki veriyor. Özellikle Sinan'ın mimarlık serüvenine ışık tutmaya çalışılmış. Kayserinin Ağırnas köyünde başlayan yaşamı boyunca nasıl etrafında ki eserleri gözlemci bir göz ile detaylı incelediğini, kendisinden önceki Hassa Mimarlar ocağında ki mimarların nasıl kabiliyetli kimseler oldukları, Sinan'ın Sinan olmasında bu ocağın etkisi üzerinde durulmuş. Kitap Sinan'dan önce yapılan Fatih Külliyesinin mükemmel oturumuna ve mimari özelliklerine dikkat çekmiş ki, bu eserin aslını Sinan'ın bile göremediğini belirtir. Meydana gelen depremle Sinan'a ulaşana kadar eser tadilat görmüştür. Dimağımda eşsiz bir tat bıraktı bu kitap.

Eşim şu sıralar okuyor. Çocuğunda bu sorunu yaşayanlar için tavsiye ederim. Kendi kendinizi yiyip bitirmektense bir uzmanın sözlerine kulak vermekte fayda görüyorum.

Bu kitabı okumak için bunca yıl beklememin hata olduğunu fark ettim. Enfes bir üslup. Müthiş bir kurgu. Yalın ve sürükleyici bir anlatım. Engin bir tarih bilgisi. Karakterlerin isimlerini bile uzun süre size unutturmayacak bir roman. Roman ama başyapıt mesabesinde bir eser. Muhakkak okuyunuz ve okutunuz.

Çocuklar için hem sürükleyici, hemde öğretici bir kitap. Yavuz Bahadıroğlu'nun çocuk kitapları ağırlıklı olarak tarih bilinci oluşturarak, memleketini seven nesiller yetiştirmek üzere yazılmış.