Toplam yorum: 3.076.922
Bu ayki yorum: 3.800

E-Dergi

Prens Mışkin Tarafından Yapılan Yorumlar

02.05.2006

Fazla söze gerek yok.Açıksözlü,cesur,kendinden emin bir adam Hayyam...Yalnız, kitabın önsözünde de belirtildiği gibi Hayyam'ın günümüze yazılı bir şekilde ulaşmış kaynağı yok.Bu yüzden Sabahattin Eyüboğlu'nun da belirttiği gibi bu yazılanların bir kısmı Hayyam'a ait diye başkalarının kaleminden de yazılmış olabilir.Zaten kitabı okuduğunuzda karşınıza iki tane Hayyam çıkacak.Ama ne olursa olsun kütüphanenizde bulunması gereken bir eser.


Not: Kitabı Sabahattin Eyüboğlu çevirisinden okumanızı tavsiye ederim.
02.05.2006

Bir İzdivacın Romanı'nın asıl adı ''Aile Mutluluğu''dur.Tolstoy bu romanı yazdıktan sonra beğenmemiş ve yayınlanmasını istememiştir.Ancak çevresi, eseri beğenmiş ve yayınlamaya değer görmüştür.

Kitapta, genç bir kız ile kendisinden yaşça büyük birisinin arasında hızla gelişen aşkı anlatılıyor.Tolstoy, bu eserinde bazı şeylerin aslında göründükleri kadar güzel olmadığını,anlık düşünmenin ne kadar tehlikeli olduğu bizlere güzel bir şekilde göstermiş.Okunmaya değer bir eser.
12.03.2006

De Amicitia(Dostluk Üzerine): Cicero'nun hocası Scaevola'nın zamanında kayınpederi Laelius ve diğer damadı Fannius ile beraber dostluk üzerine yaptıkları bir konuşmayı,Sceavola'nın ona anlattıklarından yola çıkarak kaleme aldığı bir eseri.

Eser, karşılıklı konuşma şeklinde kaleme alınmış.Konuşmada Scaevola ve Fannius kayınpederleri Laelius'a dostluk hakkında sorular yöneltiyorlar.O da bu soruları açıklıyor.Bu soruları açıklarken de yakın zamanda yitirdiği dostu Scipio'dan ve onla beraber olan güzel dostluklarından da bahsediyor.Bu konuşmada dostluğun ilkeleri,ideal bir dost,gerçeğin gücü vb. gibi dostluk ile ilgili pek çok şeyden söz edilmiş.


Sonuç olarak, dostluğun çok baside indirgendiği şu zamanlarda böyle bir eserin okunmasında fayda görüyorum.Dostluk adına sizi epeyce aydınlatacaktır.

Not: Kitabı Çiğdem Dürüşken'in çevirisinden okumanızı tavsiye ederim:Bildiğim kadarı ile kendisi Latin Dili ve Edebiyatı bölüm başkanı.Bu yüzden eseri bu çeviriden okumak daha sağlıklı olacaktır.
22.02.2006

Charles Bukowski hakkında o kadar çok eleştiri yapılıyor ki,bir gün ben de merak ettim ve okumaya karar verdim.Öncelikli olarak yazarı tanımam açısından bu kitabı tavsiye ettiler.Kitabı okudum ve daha önce alışık olmadığım bir anlatım ile karşılaştım.Kitap olabildiğince açık bir dille yazılmıştı.Anlatılanlar özgürce ve içtendi.Bana hayata farklı bir açıdan bakmayı öğretti.Bu yüzden bende iyi bir izlenim bıkaktı.


Kitapta Charles Bukowski, çocukluktan üniversiteye kadar olan ki dönemde yaşadıkları anlatmış.Burda yazarın geçmişi ile yüzleşmesine tanık oluyoruz.Aile,arkadaş gibi çevresel faktörlerin bir insanın yaşantısını nasıl etkilediğinin güzel bir örneğini görüyoruz.Yazar kitapta bol bol arkadaşlarından ve ailelerinden bahsettiği için o dönemin Amerikan aile yapısı ve yaşayışı hakkında da fikir sahibi oluyorsunuz.

Eleştirileri incelediğimde genel olarak,yazarın ''açık'' bir dille yazdığı için fazla üzerine gidildiğini görüyorum.Edebiyat,duygu ve düşünceleri özgür bir biçimde ifade etme biçimiyse bunu da hoş görmek gerekli diye düşünüyorum.


Sonuç olarak Charles Bukowski'yi Charles Bukowski yapan şey ne idi?Ya da ''-Ben Charles Bukowski okumak istiyorum.Bana başlangıç için hangi kitabını önerirsiniz?'',''-Farklı bir şeyler arıyorum.'' diyorsanız ''Ekmek Arası'' sizin için uygun bir kitap olabilir.
22.01.2006

Ölüm Manifestosu,Tolstoy'un üç uzun öyküsünün (İvan İlyiç'in Ölümü,Üç Ölüm,Polikuşka) sadeleştirilmesiyle oluşturulmuş bir kitap.Kitabın adında da anlaşılacağı gibi ölüm teması işlenmiş.İvan İlyiç'in Ölümü'nde Rusya da yüksek makamlı bir yargıcın bir anda hastalıkla beraber değişen hayatını konu alıyor.Yazar,ana karakterin çevresindeki bu değişimi çok iyi aktarmış.Kendimde buna benzer bir olayı yaşadığım için bunu daha iyi kavrıyorum.Yazarında buna benzer bir olay yaşadığını düşünüyorum.Çünkü o değişim anı daha iyi aktarılamazdı.Üç Ölüm adlı öyküsünde ise;değişik yaşam koşullarında ölüm döşeğine gelmiş insanların ruh hallerini anlatıyor.Kimisi ölümü kabullenip kaçınılmaz sonu beklerken,kimisi bunu bir türlü kabullenemeyip umut arayışları içerisine giriyor.Son öykümüz Polikuşka da ise;eskiden kötü bir hayat süren ve insanların güvenini sarsan bir at bakıcısının çevresinde gelişen olayları ve onun hazin sonunu konu almış.Burada yazar,maddi çıkarları uğruna insanların ne hale geldiklerini,ani olayların bir anda insanları nasıl değiştebileceğini ve bu insanların o anki ruh hallerini öyle iyi yansıtmış ki ister istemez oradaki olayın içine sizide çekiyor.

Kitap ders çıkarmasını bilene hoş.Çoğu Tolstoy eserinde olduğu gibi bu eserde de anlaşılabilir ve akıcı bir anlatım var.Kitabın tek bir kusuru var.O da 110 - 120 sayfalık öykülerin 50 sayfaya kadar sadeleştirmesi.Benim öncelikli tavsiyem Tolstoy'un hissettirdiklerini daha iyi anlamak için kısaltılmamış olan öykü kitaplarını okumanızdır.Ama bu benim için yeterli diyorsanız bunu da alabilirsiniz.