Toplam yorum: 3.077.822
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

Sinan Civelek Tarafından Yapılan Yorumlar

14.03.2005

Post-modern çağın teknolojik imkânlarını sonuna kadar kullanan "Yeni Dünya Düzeni" simsarları; asırlar boyunca cihanşumûl bir düzen ikame etmeye muvaffak olan Osmanlıların seviyesine kolay kolay ulaşamayacaklarının sinyalini, Balkanlar ve Ortadoğu ekseninde cereyan eden hâdiselerle çoktan vermişlerdir. Buralarda patlak veren dramlar, krizler ve savaşlar sebebiyle sık sık Osmanlı dönemine atıfta bulunma ve yâd etme ihtiyacı hâsıl olmaktadır. Tezâhür eden olaylar en çok da Türkiye'yi alâkadar etmete ve tek vârisi olarak Osmanlı çapında politikalar geliştirmeye ve tarihî misyonunu edâ etmeye zorlamaktadır. Kitabımızda üzerinde durduğumuz diğer iki ana mesele ise, "imparatorluğun en uzun yüzyılı"nda zuhûr eden Kürt ve Ermeni meseleleridir. Dünya barış ve istikrarını temin etmesi ve insanlığın aradığı huzur ve refahı sağlaması açısından Osmanlı hâlen yegâne alternatif ve şans olarak günümüz toplum ve devletlerine hayat vâdetmektedir.
14.03.2005

Post-modern çağın teknolojik imkânlarını sonuna kadar kullanan "Yeni Dünya Düzeni" simsarları; asırlar boyunca cihanşumûl bir düzen ikame etmeye muvaffak olan Osmanlıların seviyesine kolay kolay ulaşamayacaklarının sinyalini, Balkanlar ve Ortadoğu ekseninde cereyan eden hâdiselerle çoktan vermişlerdir. Buralarda patlak veren dramlar, krizler ve savaşlar sebebiyle sık sık Osmanlı dönemine atıfta bulunma ve yâd etme ihtiyacı hâsıl olmaktadır. Tezâhür eden olaylar en çok da Türkiye'yi alâkadar etmete ve tek vârisi olarak Osmanlı çapında politikalar geliştirmeye ve tarihî misyonunu edâ etmeye zorlamaktadır. Kitabımızda üzerinde durduğumuz diğer iki ana mesele ise, "imparatorluğun en uzun yüzyılı"nda zuhûr eden Kürt ve Ermeni meseleleridir. Dünya barış ve istikrarını temin etmesi ve insanlığın aradığı huzur ve refahı sağlaması açısından Osmanlı hâlen yegâne alternatif ve şans olarak günümüz toplum ve devletlerine hayat vâdetmektedir. Hâliyle bu çalışmanın en başta gelen hedeflerinden biri de, post-modern dünyada Osmanlı'nın yerini ta'yin etmek, arkasında bıraktığı coğrafyalarda yaşayan milletlerin dün-bugün çizgisinde durumlarını gözler önüne sermek ve buralarda hegemonik politikalar geliştiren Batılı Devletlerin Osmanlı'ya kıyâsen içine düştükleri hâli ortaya koymaktır.
07.03.2005

ASAM'ın önemli bir çalışmalarından bir tanesi daha, herşeyiyle mükemmel işlenmiş konu, tebrikler
07.03.2005

orta asya yani Türk yurdunda Türk varlığı üzerine yazılmış önemli bir başvuru kitabı
10.12.2004

II.Abdülhamid tahta kaldığı 33 yıl boyunca kendine has sitiliyle geleceği kurtarabilmek için günü kurtarmaya çalışıyordu demek pek yanlış olmaz. Dile kolay ekonomisiyle, siyasal, coğrafi yapısıyla çökmüş bir devleti 33 sene daha ayakta tutmak. Devletin varlığı için elinden geleni yapmak suç saymak ne kadarıyla doğru olduğunun yorumunu siz okuyuculara bırakıyorum. Nitekim, II.Abdülhamid’in oluşturduğu kendine özgü bir sistematiği ve bazen olumlu bazen de olumsuzluklarla dolu bir günü kurtarma sanatı vardı. II.Abdülhamid bazı kaynaklarda değinildiği gibi sıradan bir Osmanlı padişahı olabilir ama yaklaşık yedi yüz sene dünyaya yön vermiş bir Osmanlı Devleti’nin sıradan padişahı olmak, günümüzde ki diplomatik ilişkilerin nasıl yürüdüğünü açık bir şekilde ortaya koymak bence onun sıradanlığının tartışılmasına neden olur. Bunun için uyguladığı bazı politikaların aşırılı yerilmesine ve övülmesine gerek yoktur. İşte bu doğrultuda yola çıkarak II.Abdülhamid’in Dış Politika’da uyguladığı sitilin günümüz yöneticilerine bir yol veya en azından bir ışık tutup tutamayacağını araştırmaya çalıştım. Çünkü unutulmamalıdır ki bir devleti uluslararası arenada güçlü devlet yapan onun dış politikada uyguladığı siyasette yatmaktadır. Her ne kadar ülke koşulları II.Abdülhamid’in uyguladığı tek kişilik, bireysel, kimseye danışmadan politika belirlenmesini gerektiriyor olsaydı bile, ülke içinde başarısızlılıkların neticesinde başarısızlığın biletinin kendisine kesilmesini sonucunu doğurmuştur.