Toplam yorum: 3.072.201
Bu ayki yorum: 8.100

E-Dergi

kaşif Tarafından Yapılan Yorumlar

16.09.2005

Aşırı milliyetçilik ile isimlendirilecek en son insan kim derseniz ben de size Oktay Sinanoğlu derim.Fen bilimlerinde çok büyük başarılara imza atan Oktay Sinanoğlu, diğer yabancı ülkeye giden Türkler gibi kendisini onlara satmadı.Japonya'ya bile Türk'ün örf ve adetlerini götürdü.Milliyetçilik başka milletlere düşmanlık beslemek onları küçük görmek değildir ki!
O gittiği her ülkenin kültürünü ve dilini de bir parça öğrenmekten zevk alan biri.
Onu derinden etkileyen şey bu ülkede topla tüfekle yapılamayan Anglo-sakson egemenliğinin dille, teknolojiyle yapılması.Kendi benliğimizden vazgeçilmesi.Bunu tasvip etmediği kitabın en başındaki hikayeden anlamamak elde değil!
Onun istediği Türk evladının kendine, kültürüne özellikle de diline güvenmesi.Onun hiçbir dilden aşağı kalmadığını, hatta birçok dilden üstün olduğunu zaten kendisi birçok makalede dile getiriyor.
Kitap Oktay Sinanoğlu'nun çeşitli dergi ve gazetelerde çıkmış yazılarından, söyleşilerinden oluşuyor.Bu da bazen aynı konuların tekrarlanmasına sebep oluyor.Bazen soruyorum kendi kendime Oktay Sinanoğlu kendisi baştan yazamaz mıydı?Ama herhalde böylesi daha iyidir.Aslında bu tekrarlar kendisinin bizim kafamızda bırakmak istediği düşünceler ve onun ışığında artık Türk gençliği bir uyanışa geçti.
16.09.2005

DÜnyanın en büyük siyanür üreticisi hangi ülkedir biliyor musunuz?
Almanya
Peki topraklarında altın rezervi bulunmayıp ta dünya altın ticaretini elinde bulunduran ülke hangisidir?
Yine Almanya!
Yıllardır Kütahya'da siyanürle gümüş çıkarlırken kimsenin sesi çıkmıyor da Bergama'da Altın çıkarılmaya başlanınca mı siyanür tehlikeli oluyor?
Bunun gibi konuları öğrenmek için, Türkiyedeki Almanların çalışmalarını öğrenmek için, bu kitabı okuyun.
Çevrecilerden daha çok çevreci geçinenler, siyanür zararlı topraklarımız kirleniyor deyipte çevre namına sözden başka birşey üretmeyenler siz de daha fazla oyuna gelmemek için bu kitabı okuyun.
Daha bilinçli ve herşeye kanmayan Türk halkı için okuyun!
16.09.2005

Merhaba!
Bu kitap Halid Ziya'nın acıklı bir sonla biten bir romanıdır.
Doğum yapmaya bile dermanı olmayan karısı, Şevket beye bir çocuk yapmıştır.Fakat hayatını kaybetmiştir.Annesi gibi narin olan Nemide nazlı bir çiçek gibi büyütülmüştür.Şevket bey her türlü imkanını seferber etmiş onu her türlü kötü şarttan korumuştur.Ve çocukluktan beri tutkuyla bağlı olduğu amcaoğlu Nail ile Nemide ailelerinin telkinleri ile nişanlanmıştır.Ama daha onun gibi Nail'e tutkuyla bağlı olan başka biri daha vardır:Nail'in teyzesinin kimsesiz kalmış kızı Nahit.Sonunu size bırakıyorum.Mutlaka okuyun!
Ayrıca bir şeyin üstünde durmadan geçemeyeceğim:
Neden Halid Ziya'nın eserlerinde birbiri ile kardeş gibi olan kardeş çocukları daha sonradan ailelerinin telkiniyle veya kendiliğinden birbirine aşık oluyor?
Acaba Halid Ziya'nın çevresindeki olaylar mı onu bu türlü şeyler yazmaya itti?Yoksa bunların hepsi hayal ürünü mü?
16.09.2005

Merhaba!
Kitap ilk bakışta insanların yiyip, içip neşelenmesini istediği anlaşılabilir.Fakat daha derin anlamlar aramak gerekir.
Kitabın, hayatın engelleri karşısında şaşkınlaşan fakat yenilmeyen kahramanlarının "şifre"yi, "anahtar"ı öğrenmeleri gerekir:Hayatlarını sürüdürmeliler ve eğer gerekirse, cesaretle ölmeliler.Bu şifrenin gizeminde ustalık kazananlar, Hemingway'in seçtiği insanlardır, onun "cemiyet"ine katılmaya hak kazanmışlardır.
16.09.2005

Merhaba!
Bu kitap Bedri Rahmi Eyuboğlu'nun araya resimlerini de sıkıştırdığı, birkaç yabancı dilde yayınlanmış şiirlerinin de bulunduğu bir şiir kitabı...

Şair'in bütün eserlerinde Halk edebiyatı ve folklör malzemesi büyük bir yer tutar.Bu bir ilk değildir.Ziya Gökalp de aynı malzemeyi kullanmıştır mesela.

Bedri Rahmi aynı zamanda bir ressam olduğu için şiirinde renk unsurunu yoğun bir şekilde kullanmıştır.Mesela:

YEŞİL
Kolu mor kanadı yeşil
Halinden şikayetçi değil
Yeşil
Yeşil
Yeşil
Allah sizden razı olsun
Benden değil.

Bazen de tasavvufa kayar gibi oluyor.Mesela:
ERİMEK
Erimek belirsizce her şeyde
Karışmak sulara, yıldızlara
Sinmek kokusuna mor menevşenin
Yanmak damar damar nefes nefes
Yaşamak tükene tükene.

Sarhoşum isimli şiirinde kendinden kurtulmak isterken, Karadut II de mülkiyet kavramına bağlılığını gösteriyor.

Kısacası en azından bir şiirinde kendinizi bulabilirsiniz.Beyniniz bulandığında, canınız sıkıldığında, farklı şeyler düşünüp hayatınızın dertlerinden bir nebze uzaklaşmak istediğinizde bu şiirleri okuyabilirsiniz.Şimdiden iyi okumalar...