E-Dergi

Asi...
Orkun Uçar'ın Metal Fırtına'dan sonra piyasaya sürülen kitabı...Bundan önce Kara Gezgin, Kızıl Vaiz ve Ölümsüzler diye kitapları da yayımlanmış.Ama açıkça söyleyeyim eğer Metal Fırtına'yı okumasaydım ve adını Metal Fırtına'dan dolayı duymasaydım bu kitabı ne okurdum ne de alırdım.Tabii ki yanlış anlamayın kitabı kötü bulduğum için değil bu söylediğim sözler.Sadece tanıyıp tanımamakla ilgili.Kitabı neden alıp okuduğum sorusunun ikinci cevabına gelirsek:Kitabın kabı!Evet kitabın kabı çok hoşuma gitti.Özellikle kitabın isminin ve yazarının isminin kabartma olarak yazılması çok hoş.Kitap doğal olarak yazarın kendi düşüncelerine göre şekillenmiş.Asi ismi ve ayrıca kendi kurduğu yayınevinin ismi Xasiork,(ne kadarda Asi Orkun'u çağrıştırıyor değil mi?) yazarın kendisinin de dünyada olan bitenlere karşı belki de düzene karşı bir düşüncede olduğunu belirtmiyor mu?

Şimdi kitabın içeriğine geçelim.Bu tarzda fazla kitap okumadığım için bu tarzdaki yerli ve yabancı diğer kitaplarla karşılaştıramayacağım.Ama ben gayet güzel buldum.Kurgusu iyi yapılmış.
Derzulya; insanların acıları ve katliamları ile kurulmuş bir düzen.Bütün dünya ve onun eski düzeni çeşitli felaketlerle yıkılmıştır.Sürgündeki denilen insanlığın yaratılışından çok önce var olan yaratık sayesinde John-janus yeni düzenin kurucusu olmuş ve bu düzende kötülerin en iyisi adaleti sağlamaktadır.Tüm elektrikli düzen kalkmış yerine sihirle yönlendirilen bir dünya oluşmuştur.Sarp adı verilen grihavari diğerlerine ihanet etmiş eski düzende iyilerin içindeki kötüyken bu sefer yeni dünyada kötülerin içindeki iyi olarak kendi yerini almıştır.Çünkü o herzaman farklı olmalı, her zaman bir Asi olmalıdır.

Kitabın sonunda klasik kitaplardan farklı olarak iki süpriz var.Bunları söylemiyorum.Okuyun ve görün.

Simyacı...
Gerçekten okuduğum en güzel kitaplardan biridir.Okuması gayet kolay ve çok akıcı bir kitap.Bence övgüleri hakediyor.Endülüslü bir çobanın hayalinin peşinden sürüklenmesi...
Bu hikayenin bir benzeri bizim kültürümüzde de bulunuyor.Yazar bundan etkilenmiş olabilir.
Yorumcu Onur Yılmaz'ın görüşüne bir yerde katılıp başka bir yerde katılamayacağım.Yazarın dinimizi bir yerde eleştirdiği doğru.Mesela şarabın günah olduğunu bir yerde yadsıyor yazar.Bu doğru fakat müziğin dinimizde haram olduğu gibi saçma sapan bir görüşe katılamayacağım doğrusu.

Tübitak kitaplarının bir ortak özellikleri var:Kesinlikle çok ucuzlar!
Bu çok güzel bir özellik.Bu baskı kalitesinde ve bu kalınlıktaki bir kitabı bu kadar ucuza başka bir yayınevinden alamazsınız.Bunun yanısıra içerikleri oldukça dolu ve bilimi sevdiriyorlar.
Bu kitap da Tübitak'ın severek okuduğum kitaplarından biri.Kısaca insanlığın tarihini, çeşitli kavimleri, göçleri, keşifleri ve özellikle batının keşiflerinde başarılı olmasını sağlayan Tüfek,Mikrop ve Çeliği anlatıyor.Çeşitli kültürlere ve insanlığa ilgili olan herkese hitap eden hoş bir eser...

Kitap alırken nelere dikkat edersiniz?
Fiyatına mı?Kapağına mı?İsmine mi?İçeriğine mi?Konusuna mı?Ödül alıp almamasına mı?Klasik olup olmamasına mı?Yazarına mı?Çok satıp satmamasına mı?...
Ben bu kitabı alırken isminden etkilendim.Aslında ne içerdiğini insan ilk bakışta tahmin edebiliyor.Türklerin Amerikayı işgali konusu aslında bir araç burda.Türkiye'de yapılan yanlışlıklara değinilmiş.Sorunlarla karşılaştığımızda hep başkalarını suçlu gösterme huyumuzu, herkesin herzaman haklı olduğunu(!) anlatmış.Diğer yorumcular kitabı bir saatte bitirdiklerini belirtmiş.Zaten kitapta 13 resim var.Ayrıca boşlukları da çıkarırsak kitap normalde 85 sayfa ediyor.Ben kitapta tam olarak aradığımı bulamadım.Birkere alelacele piyasaya sürüldüğü belli.Fotoğraflar konuyu belki anlatıyor belki ama montajlar çok amatörce.Kitabın birkaç yerinde iki kere yazılmış satırlar mevcut.Yani anlayacağınız öylesine piyasaya sürülmüş ve çalakalem yazılmış bir eser.

Kitabın adından da anlaşılacağı gibi bu eser Serra adlı genç kızın günlük defteri.
15 yaşında, çelişkili duygular içinde, bir genç kız.Kitap hakkındaki düşüncelerim:
1.Günlük defterinde karşılıklı konuşmalara çok fazla yer verilmiş.İnsan günlüğünde bu kadar çok dialoga yer verir mi?
2.Bir genç kızın bütün duyguları iyi bir şekilde işlenmiş.(Çelişkili duygulara örnek:Önceleri annesinden nefret ederken sonradan sevmeye başlaması.)
3.İnsanı sıkmayan bir anlatıma sahip.Öbür kitaplarını okurken şahsen sıkıldım.
4.Anne babalara çocukların duygularını anlatıyor.Özellikle gençlik çağında çocukları olanlar mutlaka okumalı.