E-Dergi

Eski Istanbulda gecen bir katil kim polisiyesi. Sırayla tüm karakterler katilmis gibi inceleniyor, katil olmadıgı anlaşılınca başka bir karaktere geçiliyor. Sonunda katile ulaşılıyor tabii. Bu arada okuyucu olan ben, oyalanıyormus gibi hissediyorum. Dizi olarak.çekilmis hali bence kitaptan daha güzel olmuştur.

Çok zarif bir dille yazılmış klasik bir ingiliz polisiyesi. En sevdigim tarzlardan. Kücuk sakin bir kasaba, birbirini iyi tanıyan kasaba halki. Cay saatleri, yemek sunumlari. Çok güzeldi. Konusuna gelince, Sevgili avukat dedektifimiz Robert Blair icinden çıkılmayacak kadar garip bir muammayi çözüp hoşlandıgı kadini kurtarmaya çalısiyor. Sonuna kadar ne olduğundan emin olamıyorsunuz. Ben begendim, kücük bir Londra banliyösü seyati yapmak isterseniz tavsiye ederim.

Yazar ilk iki kitabinda oldugu gibi surukleyici bir konu bulmus. Ne olacağini merak ettiginiz icin kitap sizi içine çekiyor. Dil ve anlatım da de akıcı oldugundan yine bir Cara Hunter kitabi bize hos vakit geçirtiyor. Bu kitapta da diger kitaplarinda oldugu gibi flashback teknigi ile bize ipuclari vererek olay örgüsünü sürdürmüs.

Medeniyetten uzak bir köyde, yenilik ve teknolojiye merakli bir adamin şehirden köyune televizyon, tulumba, otobüs ve nihayetinde de bir eş getirip orada bir aile kurması ve bu aile bireylerinin birbiri ile ve köy halkı ile ilişkisi, köyün gelenekleri, batıl inanclari, espirili bir dille anlatilmis. Yazarin dili ve anlatımı cok akıcı ve degişik. kitapta hic diyalog yok. Kisiler arası tüm diyaloglar üçüncü agızdan aktarılmis ve 'dedi', 'soyledi' , sordu gibi aktarma kelimeleri yerine yazarın kullandigi kelimelerin çesitliligi çok yaratıcı idi. Bu nedenle kitabı okuduguma memnunum. Yazarin okudugum ilk kitabıydi. Diger kitaplarındaki anlatım tarzı da böyle mi, bakacağım.

Klasik bir polisiye gerilim. Yazarin bu serisinin tamamıni okudum. Tavsiye üzerine almistim. Aslinda belki hastanede yatarken okudugum icindir, çok da hoşlanmadim yazarin anlatım tarzindan