Toplam yorum: 3.076.922
Bu ayki yorum: 3.800

E-Dergi

ebi116 Tarafından Yapılan Yorumlar

01.07.2014

İyi ki okudum, iyi ki tanıştım o güzel karakterlerle diyorum.. Tadı damağımda kaldı.. Ömer Hayyam, Nizamülmülk, Hasan Sabbah.. Hepsinin hikayelerine dahil oldum, o zamanlarda yaşadım sanki. Tabii ki Hayyam etkisi, sivri dili yadsınamaz derecede fazla. Dört bölümden oluşan kitapta ilk iki kısımda bu ünlü kişilerin hayatlarına, Hayyam-Cihan aşkına, devletin veziri Nizamülmülk ve Alamut Kalesi'nde fedaileriyle yönetimde etkisi hayli büyük olan Hasan Sabbah'ın yaşamına şahit oluyoruz. Maalouf'un anlatımı öyle güzel ki, betimlemeleri sanki orada kamera varmış da izliyormuşum gibi hissettirdi bana. Kitabın son iki kısmı Hayyam'ın Semerkant Yazması'nın yıllar sonra araştırılmasını, İran'ın siyasi durumunu, Rus-İngiliz baskısı altında en büyük direnişi gösteren 'Ademoğulları'nı konu edinmiş. Şunu söylemeliyim, bu kitaptan sonra tek tek hem Hayyam, hem Hasan Sabbah hem de Nizam'ın hayatlarının daha detaylı anlatıldığı kitaplar edinme hevesine kapıldım. Herkes okumalı, hele tarih severler okumadıysa liste başına koymalı..
28.06.2014

Dönemin İstanbul'unda köşkünde yaşadığı zengin ve savruk hayattaki Bihruz Bey'in Fransızca sevdası, araba sevdası ve bir kere gördüğü genç kıza sevdası olarak özetlenebilir kitap. Fransızca detaylar parantez içindeki açıklamalar okurken beni rahatsız etti, yavaşlattı. Bu sebeple sıkıldığım bir kitap oldu bir an önce bitsin tavrıyla okudum. Ana fikir olarak da aşkın zihinde güzel olup gerçeğiyle karşılaşınca aklındaki güzelliğin hakikisini ezdiği söylenebilir.
21.06.2014

1600lü yıllarda Salem kasabasında şifacılık yapan bir kadının iyileştirmesi amacıyla çağrıldığı evdeki küçük kızın ölümüne sebep olması ve şehirdeki cadı olarak adlandırılan şifacıların idamı olayıyla başlıyor kitap. Günümüzde ise doktora öğrencisi Connie'nin bunu tez konusu olarak araştırıp anneannesinden kalan eski evde karşılaştığı sırlar anlatılmış. Gerçek olduğu söylenmiş, orasını bilemem. Çerezlik olarak okunabilecek, yer yer sıkıldığım, okumasam da olurmuş dediğim kitaplardan biri. İki yıldızı yazarın anlatımına veriyorum.
13.06.2014

Kitap bir gizemle başlıyor. Patricide, Filicide, Fratricide yani baba-oğul-kardeş katli üzerine Fatih zamanından kalma bir konuyu günümüzdeki tarihçilerin araştırması üzerine. Bir cinayet var sonra. Son ana kadar çözülemeyen bir gizem. 500 küsür sayfa olmasına rağmen çabucak bitebilen, İstanbul'un fethiyle ilgili güzel bir anlatıma başvurulan, tarihi ve polisiye bir roman. Nedenini anlayamadığım ama sadece hissedebildiğim bir şekilde Ahmet Ümit kitaplarını sevemiyorum. Anlatımı mı kurgusu mu neden hala çözemedim ama sürükleyici de olsa etkisi çabuk geçiyor ve bende 3 yıldızdan öteye gidemiyor.
10.06.2014

Bitsin istemedim, ağır ağır okumak istedim. Raif Bey'in hissettiklerini yakından hissetmek istedim ama çok zor. Bu kadar büyük bir sevgi, belki de pek fazla şahit olmadığımız için, okuyan herkesi derinden etkileyecektir.