E-Dergi

Hakikaten de ince ama dolu dolu bir kitap. Ama okurken öyle zorlandım ki, haddinden fazla devrik cümleler bir yerden sonra insanı bunaltıyor, okumak için sıkı bir güç gerekli. Ancak tümüyle bakıldığında her cümlesi bir hazine. Okunmalı, ama küçük küçük okunmalı :)

Şimdi şöylee... Kitap güzel mi, değil mi? Okunmalı mı, okunmamalı mı? İnanın gerçekten kararsızım. Yazarın anlatımı, kullandığı dil hakikaten de harika, buna diyecek sözüm yok. Fakat ben okuduğuma memnun muyum onu bilmiyorum.. Marquez harika bir yazar, kesinlikle zaman kaybı olduğunu düşünmüyorum. Sanırım konu itibariyle beni memnun etmedi pek. Burada bir okurun yazdığını teyit ediyorum, o kadar çok isim ve Aureliano var ki, ufak bir ara verdiğinizde şaşırıp, "şimdi bu kimdi ya?" diyorsunuz. Kısacası; kitabı 2 cümleyle özetlemek mümkün..
1- Tarih tekerrürden ibarettir.
2- Pekmezi kaynatsan olur mu şeker, cinsini sevdiğim cinsine çeker.. :) Keyifli okumalar...

Kitabın öyle güzel bir anlatımı var ki... Cengiz Aytmatov sizi ana yurdunuzda bir gezintiye çıkarıyor. Keşke daha önceden okusaymışım gerçekten de çok üzüldüm. Sıcacık, duygu yüklü, bol mesajlı, yüreğinizi sarıp sarmalayan bir kitap. Kitapta kendimden çok şey buldum, çoğu yerde yüreğim burkuldu. Hayattan kopmalık, hayat sorgulatmalık bir kitap..

Kitap bir şaheser gerçekten de. Fazla söze gerek yok. Böyle bir anlatımı günümüzde bulabilmek imkansız, zira her önüne gelenin kitap çıkardığı günümüzde, çizilen 3-5 sayfaya da yazarın eseri denme gafletine düşülüyor ne yazık ki. Okunması, her kitaplığa eklenmesi, herkese hediye edilmesi gereken bir kitap bu. Yalnız bu kitabı iki arada bir derede okumamak lazım. Çünkü kafa yorucu, zihin bulandırıcı bir anlatımı var. Sindirerek okumalı, tüm gününüzü ayırmalısınız.

Başka bir yayınevinden okuduğum kitap. Kasvetli bir havası var. Kendinizi karanlığa, umutsuzluğa, boşvermişliğe saplanmış buluyorsunuz. Fakat konu itibarıyla bu alanda yazılmış en baba kitaplardandır kendisi. Üzerinize bir gerilim çöküyor ve kitap su gibi akıp gidiyor. Tavsiyedir.