E-Dergi

Mesnevi Terapi ile ilgili yorumlar genellikle olumlu ama ben kitabı hiç beğenmedim. Prof.Nevzat Tarhan'ın daha önce okuduğum bütün kitaplarını beğenmiştim. Hepsi bilimsel temele dayanan, bilgi veren, aydınlatıcı eserlerdi. Mesnevi Terapi kitabı hocamıza pek yakışmamış bence. Anlatılan hikayeler dini temalarla süslenmiş, islam dininden yola çıkıp eskiden yaşanmış masal tarzı hikayelerle hoca günümüz insanına yol göstermeye çalışmış. Çok basit ve bilimsellikten uzak olmuş.Tavsiye etmiyorum.

İyi ki kitapyurdu var, iyi ki aramızda bilinçli okuyucular var. Bu kitabı almayı düşünüyordum fakat yorumları okuduktan sonra vazgeçtim. Bizi doğru yönlandiren tüm kitapseverlere sevgiler.

Ayşe Kulin evlendiği her iki kişiye de aşık olmadan evleniyor. İlk evliliğini 18 yaşında liseyi bitirince, kendisinin de yazdığı gibi ona İngiltere de üniversitenin kapılarını açacak zengin bir ailenin oğlu ile yapıyor. Kendisinin de belirttiği gibi ailesinin onu yurtdışına gönderme ihtimali yok. İkinci evliliğini ise 2 çocuğu varken yapıyor. Evlendiği kişi ilk eşinin yakın arkadaşı ve yine çok zengin. Büyük tesadüfler anlayacağınız. Satır aralarında ateşli bir solcuyum çok duyarlı bir insanım mesajları veriliyor fakat pek inandırıcı değil. Ayşe Kulin hayatında kalbinin sesiyle değil hep mantığı ile hareket etmiş.

Zeboşe'nin yorumuna tamamıyla katılıyorum. Evlendiği her iki kişiye de aşık olmadan evleniyor. İlk evliliğini 18 yaşında liseyi bitirince, kendisinin de yazdığı gibi ona İngiltere de üniversitenin kapılarını açacak zengin bir ailenin oğlu ile yapıyor. Kendisinin de belirttiği gibi ailesinin onu yurtdışına gönderme ihtimali yok. İkinci evliliğini ise 2 çocuğu varken yapıyor. Evlendiği kişi ilk eşinin yakın arkadaşı ve yine çok zengin. Büyük tesadüfler anlayacağınız. Satır aralarında ateşli bir solcuyum çok duyarlı bir insanım mesajları veriliyor fakat pek inandırıcı değil. Ayşe Kulin hayatında kalbinin sesiyle değil hep mantığı ile hareket etmiş.
Hayat ve Hüzün kitaplarının edebi değerleri yok. Günlük dille, basit cümlelerle yazılmış akıcı kitaplar. Hayat ve Hüzün de yazılan olayların geçtiği yıllar pek çok kişinin ilgisini çekebilir. Biraz masumiyet, biraz nostalji. Yine de o yıllara (1941-1983) dönmek insana iyi geliyor.

O dönemleri anlatan pek çok kitap okudum. Latife Hanım'la ilgili olarak Nezihe Araz'ın " Mustafa Kemal le 1000 Gün" ve İpek Çalışlar'ın "Latife Hanım" kitaplarını okumuştum. İki kitabı da beğenerek ve çok kısa sürede okumuştum. Belgesel niteliğinde biyografilerdi.
Bu kitap ailede anlatılan anıları dinleyerek büyümüş biri (Sadık Öke) tarafından yazıldığı için ilgimi çekti. Kitap baştan sona röportaj olarak yazılmış. Gazeteci Fatih Bayhan soruyor, Sadık Öke uzun uzun anlatarak cevaplıyor. Daha önce hiç bir kitapta okumadığım Atatürk ve Latife Hanım ile ilgili anılar özellikle ilgimi çekti. Latife Hanımı daha yakından tanımak istayanlara kitabı okumalarını öneririm. Röportaj tarzında yazıldığı için çok daha akıcı ve hızlı okunuyor. Güzel bir kitap.