E-Dergi

Fantastik kahramanlardan oluşan sıradışı bir kitap. Çoooook boş vaktiniz varsa ve okuyacak hiçbir şey bulamamışsanız (gazete bile) okuyabilirsiniz. Haricinde insana çok da bir katkısı yok. Vakit öldürmelik..

Kitabı üniversitede ödev olarak okumuştum. Çok etkilendim ve yıllar sonra tekrar okumaya karar verdim. Önceki okumamda gözden kaçırdığım ayrıntılar olduğunu gördüm. Ve inanıyorum ki tekrar okursam yine başka bir ayrıntıyı atladığımı fark edeceğim. Dolu dolu anlatıma sahip bir kitap. Sokrates mahkeme denilen sahte bir ortamda kendi savunmasını yaparak infazdan kurtulabileceği yerde, ruhunu satmamak adına bildiklerinin ve inandıklarının arkasında durarak ölümü tercih eder. Karakterli ve onurlu bir duruşla ölüme yürüyen Sokrates'i dinlerken kendinizi o mahkeme salonundaki sahte insanların arasında hissederek sinirinize hakim olamayacaksınız.

9 gazetecinin entrikalarla ve merak dolu bir arka plan hikayesi ile kaçırılma öyküsü. Daha önce yazarın Yüzyıllık Yalnızlık kitabını yarım bıraktım okuyamadım. Bu kitaba da oldukça önyargılı başlamıştım ama önyargılarımı kıracak kadar başarılı bir roman buldum. Marquez okumayanlara başlama kitabı olarak da tavsiye edilir.

İnsan analizi yapabilen çok insan vardır ancak ruhun analizini yapabilen nadir bulunur. Oğuz Atay şimdiye kadar tanıdığım eserini okuduğum yazarlar arasında tek başına zirvede. Bu kitabı da kısa ve öz olan bir tiyatro oyunu niteliğinde olsa da bireyin iç dünyasını, buhranını ve yalnız kalma isteğini okura resmen yaşatarak hissettiriyor. Keşke daha uzun yaşasaydı ve daha fazla eseri olsaydı. Okumaya doyulamayacak kadar usta bir sanatçıymış kendisi..

Onur Ünlü'yü şair mahlasıyla Ah Muhsin Ünlü'yü anlatacak en güzel tabir sıradışı ve absürd galiba. Şiirleri anlamsız gibi görünse de dolaylı yoldan birçok şey anlatmış aslında. Derin mevzular... İçinde yer yer geçen -at- kelimesi yüzümde hoş bir tebessüm bıraktı. Leyla ile Mecnun izleyenler bilir, izlemeyenlere anlamsız gelir.