E-Dergi

Bu kitabı okumam televizyondaki bir yanlış sohbet programından sonra oldu. Okumamıştım, merak ettim. Aslında roman başladığında çok sıkıcı gelmişti. Çevirmenlik ve bir memuriyet hikayesi sonrada bir gizli anı defteri ile bir aşk hikayesine dönüşüverdi. Bir adamın bir kadını bu kadar sevmesi ne güzel bir aşk... Dünyada böyle aşklar kalmadı artık. Sonu hiç beklemedik şekilde bitiyor. Harika bir roman.

Orhan Okay hocamızın yine birbirinden güzel yorumları ve düşünceleri. Ülkemizin okuma konusunda geçmişten geleceğe serüveni ve keyifli yazılar bu kitapta bir araya getirilmiş. Kültür konusunda ve kitapların kültürümüze etkisini bir başka bakış açısından görmek için okunması gereken güzel bir kitap.

Bugüne kadar Ayşe Kulin'in çok kitabını okudum. Köprü, Nefes Nefese, Foto Sabah Resimleri, Gece Sesleri gibi. Okuduklarımın içinde bu kitap diğerlerine göre çok basit ve konu yönünden de çok farklı geldi. Evet bir solukta okunuyor, zaman zaman çok heyecan veriyor, ama ‘ne yalan söyleyeyim’ bazı bölümleri okurken içim bulandı. Taman hayatında içinde bu olaylar var. Bunları kınamak gibi bir hakkımızda yok. Yine de insana ters gelen bazı şeyleri okurken bile insan kendini kötü bir zeminde hissediyor. Gizli Anların Yolcusu romanında insan ilişkilerindeki karşılıklı konuşmalar ve davranışlar çok iyi gözlemlenmiş. Hayatın kendisi gerçekten. Ama Çin Seddi’ndeki bir dakikalık bir karşılaşma ve gözlüklü bir fotoğraf çekiminden sonra da o kişinin İstanbul’un en işlek bir AVM’sinde karşılaşarak Çin’de gördüğü bir kişiyi tanıması beni okurken ancak Türk filmlerinde olur tarzında güldürdü. Keşke bunun yerine günümüzün şartlarına daha uygun olarak fotoğrafı facebook gibi bir sosyal paylaşım sitesi ile veya herhangi bir şekilde internet yoluyla Handan’a gösterseydi de böyle bir tesadüf ile öğrenseydi Handan; İlhami’nin Bora ile Çin’e gittiğini… Her şeye rağmen cesurca yazılmış bir roman, toplumun değer yargılarına meydan okuyor ve insanın düşüncesine saygı duyulmalı diyor. Saygıyla.

Cem Karaca'nın bu kitabını geçenlerde aldım ve bir bölümünü okudum. Güzel şiirler gerçekten, okunmaya değer. Özellikle çok duygusal mısralar var. Duygasal şiirleri sevenlerin mutlaka okuması gerekir diye düşünüyorum.

Atatürk Üniversitesi'nde dersine girdiğimiz zaman büyük bir keyif aldığımız Orhan Okay hocamızın kitaplarını da keyifle okuyoruz. "Silik Fotoğraflar" her edebiyatseverin mutlaka okuması gereken güzel bir hatıra/biyografi örneği. Nihad Sami Banarlı ve Mehmet Kaplan'dan sonra Türk Edebiyatının yaşayan en değerli edebiyatçısının Necip Fazıl, Yahya Kemal, Nurettin Topçu ve daha bir çok edebiyat adamını tanıtıcı yazılarını okumak; hem dönemin edebi özelliklerini daha iyi kavramak, hem de bu kişileri ve beraberinde Orhan Okay hocamızı tanımak için en güzel yol. Elinize, dilinize sağlık. Allah uzun ömürler versin.