E-Dergi

Bayıldım, devamı için çok beklemesek bari...

Okurken aklıma K.Marie Monning'in Fever serisi geldi ama Sarah J. Maas'ın o dereceye gelmesi için çok var BENCE. Çeviriden mi bilmem ama başlarda okurken çok yoruldum, cümleleri anlamak için birkaç kez okumak zorunda kaldım. Alışınca da özellikle karakterlerin yazarın gözümüze soktuğu kadar eşsiz-benzersiz olmadığı hissinden kurtulamadım. sonlarda şu her şeyin kameralar önünde yaşanması olayı beni biraz güldürdü doğrusu:) Genel olarak baktığımda kendini okutturan bir kitaptı ama çok daha iyilerini okuduğumu söylemek zorundayım.

Şunu fark ettim ki;Julie Garwood'un dört beş kitabını okuyunca hepsini okumuş kadar oluyor insan. Sevimli, saf ve tam aksi izlenim vermesine rağmen zeki olduğu vurgulanan kadın karakterleri; tepkileri hiç şaşmaz erkek karakterleri ile yazar, hiç şaşmaz bir çizgi izliyor. Sanki sadece isimler değişiyor gibi. Bazı kitaplarını gerçekten çok sevmeme rağmen ne yazık ki bu kitabı zorlanarak bitirdim.

Tekrar tekrar okumak isteyeceğim harika bir kitaptı. Bayıldım, çok ama çok sevdim. Hatta en çok sevdiklerimden biri diyebilirim. Sade fakat tuhaf bir şekilde göz alan bir kadın karakter; gerçekçi ve çekici bir erkek karakter... Duyguları kalbinizde hissediyor ve her iki karakterle de kolaylıkla empati kurabiliyorsunuz. Bilmiyorum, yazarın büyüsü bu sanırım. Bahar Kokusu'nun yazarın diğer kitaplarından farklı bir dokusu olduğunu düşünüyorum. Siyah kadife gibi ama ayakları daha çok yere basıyor. Söyleyecek tek bir şey kalıyor geriye. Siz de okuyun :)

Sanki asıl kitabın özetini okuyormuş gibi hissettim. Üzgünüm ki pek olmamış.