E-Dergi

Kısa da olsa insanın içini ısıtan hikayeleri var Mustafa Kutlu'nun.Ali'nin hikayesi de doğruyu dokuz köyden kovarlar cinsinden.Duruşun dik olursa,yamulmaz isen kimseye karşı,ne yazık ki tutunamıyorsun işte hiç bir yere Ali misali.

Bazı kitaplar için kitaptan alıntı paylaşmak yorum yazmaktan daha çok hoşuma gidiyor.Böylelikle kitaba ve yazara hakettiği değeri daha iyi verdiğimi düşünüyorum.İşte o yazarlardan biri Kaan Murat Yanık.Eminim ki yeni nesil üzerinde izler bırakacak bir kalem.Düşünün ki daha ilk on sayfasını okumadan bu paylaşımı yapma gereği hissettim.” …Herkesin eğlendiği meşgalelere karşı alaka duyamamak… Kitapların içinde sıkışıp kalmak… Güzel, zengin kızla yakışıklı ve bir o kadar da gururlu fakir oğlanın eksik olmadığı televizyona, dondurma tanıtırken kadın pazarlayan reklamlara, kitleleri uyuşturan futbola, insanları aptallaştıran popüler kültür zırvalıklarına, vıcık vıcık yaşanan aşklara, sistemin koyunlarının taptığı siyasi putlara, milyon dolarlarla oynanıp Müslümanlara kanaat etmeyi öğreten din hocalarına, sanatı bir klozet markası sanan cahil insanlara bir saniye bile tahammül edememek… Yani dünyanın neredeyse yüzde doksanına hakim olan her şeye”.

Fahrenheit 451.Bir kağıdın tutuşarak yanma sıcaklığı.Distopik bir eser.Gelecekte binalar yanmayan malzemelerden yapılmış ve hiç yangının çıkmadığı bir dönem.Yangın yoksa itfaiye görevlileri ne yapacak.Onlara yeni bir görev tanımı veriliyor.Evleri gezip kitapları yakmak.Hatta kitapları okuyanlarla beraber yakmak.Gözünüzde kötü bir itfaiyeci profili oluşmasın hemen.O dönem ülkeyi idare edenler halkın bu şekilde mutlu olabileceğini düşünüyor.Çünkü şiirler insanları duygusallaştırıyor,romanlar hüzünlendiriyor,felsefi kitaplar sorgulama yapmalarına sebep oluyor.Eğer kitaplar yakılır ve bilgi akışı sonlandırılırsa insanların kitaplardan etkileşimleri azaltılmış ve mutlu olmaları sağlanmış oluyor.İlginç!!!

Paris'in Greve Meydanında tanık olduğu bir idam olayından esinlenerek yazılan bir eser.Bir idam mahkumunun psikolojisinin bu kadar gerçekçi anlatılması çok şaşırtıcı.Ne kadar empati yapsanız bu seviyede olamazdı.Müthiş bir ustalık eseri...

İhsan Oktay Anar'ın kitaplarını okurken kendimi bir puzzle başında parçaları birleştiriyormuş gibi hissediyorum.Hikayeler tek başına birbirinden kopuk gibi olsa da hepsi birleşince karşınıza çok güzel bir eser çıkıveriyor.Sanırım bu da bir ustalık işi...