E-Dergi

Hukuk, ahlak ve siyaset… Teoride birbirlerine muhtaç, pratikte birbirlerini reddeden; tek tek bakıldığında yozlaşmış, bir araya getirilmeye çalışıldığında ise birbirlerini dışlamış mefhumlar. Bu kavramları bir de, her insanın tabiatında müspet mânâda kötü olan bir şey barındırdığına inanan, pesimistliğiyle malum Schopenhauer ile anlamaya, birbirleriyle olan ilişkilerini çözmeye çalışmak oldukça ilginç bir deneyim.

Schopenhauer; "herkes bir başka kimsede kendisinin yoksun olduğu mükemmeliyetleri arzu eder ve kendisininkinin tersi olan kusurları güzellik olarak düşünür."

Kitap bizi insanlığın kaderini değiştiren uygarlıkların keşfine doğru bir yolculuğa çıkarıyor.

Kürt olmayan bir okur için anlatılan kurgusal bir hayat gibi görünecekken Kürt okuyucu hemen verilen kodları çözümleyebilecek ve yaratılan masalsı dünyanın içinden kendi gerçeklerini, geçmişini ayırt edebilecektir.

"Kültürel, etnik, ulusal ve dini kimlikler eşzamanlı olarak politik kaynak ve ticari metalara dönüştürülüyor. Bu, önceden varolan sosyal karmaşıklığın, daha az paylaşılan, tektipleştirilmiş özelliklere indirgenmesiyle sonuçlanır ve önceden belirsiz alanlardan oluşan dış dünyayı sabit sınırlarla böler."