E-Dergi

Yazar, bazen veli, bazen meczup diye niteliyebileceğimiz kişilerin, delilerin, gerçek hikayelerini anlatıyor bize. Sokakta serseri ile bir dert yüzünden deli olmuşları ayırtedemeyip yolunu değiştirenler için gereksiz bir kitap. Günümüzde empati diyorlar ya. Deliyle empati kuramayacağımıza göre, yüreğe işlemez anlatılan hikayeler. Mesele yitirdiğimiz bir kavram olan “hemhal” olabilmekte. Bu daha sıcak. Daha sahici. Yani “hemhal” olunabilirse anlaşılabilir ancak ötekilerin, delilerin yaşadıkları. Yazar da böyle hemhal olarak yazmış hikayelerini. Özellikle “Atilla” nın hikayesi yüreğe dokunan cinsten.

Başlığına ve yazarına bakınca büyük bir beklentiyle aldığım bir kitaptı. Ancak, muhtemelen benden kaynaklanan nedenledir ki, sayfa sayısı az olmasına rağmen okumakta çok zorluk çektiğim ve bitiremediğim kitaplar arasında yer edindi kendine.

Gogol'un üç güzel öyküsü ve Nihal Yalaza Taluy çevirisi bir araya gelince okumak keyif veriyor.

İçinde bulunduğumuz gösteri çağında herkes kendi çapında şöhret olma telaşında. Rojek, şöhretlerin görünür ve kabul edilir olmasını toplumun demokratikleşmesi, örgütlü dinin gerileyişi ve gündelik yaşamın metalaşmasına bağlıyor. Tanrı'nın ölümünden doğan boşluğu şöhretlerin doldurduğundan bahsediyor. Anlattığı konuları şöhret olmuş kişilerin hayatıyla somutlaştırıyor. Bu konuya ilgi duyanlar için okunası bir kitap.

Teknik, medeniyet ve yabancılaşma. Çözümü ve tartışması zor bu üç mesele hakkında İsmet Özel'den doyurucu yazılar bu kitapta.