E-Dergi

Yazarın okuduğum ilk eseri. Bir cinayeti en başından son noktasına kadar anlatıyor. Anlatım öyle hoş ki kaptırdım kendimi. Ve belki de ilk defa ödüllü bir eseri bu kadar beğendim. Şimdi Marquez'in tüm kitaplarını okumak istiyorum. Ilk sırada da Kolera Günlerinde Aşk var... sm

Beni benden aldı bu kitap. Semerkand da böyleydi. Yazarın ben de bıraktığı haz uzun süre saklı kalacak. Siz de okuyun diye en küçük bir detay vermiyorum... sm

Bayıldım ben bu kitaba. Yazarın okuduğum ilk eseri. Bir cinayeti en başından son noktasına kadar anlatıyor. Anlatım öyle hoş ki kaptırdım kendimi. Ve belki de ilk defa ödüllü bir eseri bu kadar beğendim. Şimdi Marquez'in tüm kitaplarını okumak istiyorum. Ilk sırada da Kolera Günlerinde Aşk var...sm

Kendinden iğrenen bir adamın yaşadıklarından ziyade iç hesaplaşmasını konu alan bir eser. Anlaşılır dili ve akıcı üslubuyla çeviri de güzel olmuş diye düşünüyorum... sm

Önceki kitap Veda'da içinde bulunduğu durumla beraber memleket meselelerine yoğunlaşılmıştı. Şimdi ise Osmanlı bitti ve Türkiye Cumhuriyeti filizleniyor. Kulin de ailesini yakından tanıtıyor. Daha çok Osmanlı Nazırının kızı Sabahat ile Ermeni delikanlı Aram'ın imkansıza yakın olan sevdaları ilgimi çekti. Hatta birbirlerine yazdıkları mektuplardan birinde Arama Sabahat'e "Mavi gökyüzüne bakıyorum ve kendi kendime diyorum ki, belki birlikte değiliz, yanyana değiliz ama aynı gökyüzünü görüyoruz, aynı mehtabı seyrediyoruz ve her ikimizi de aynı güneş ısıtıyor. En azından aynı dünyada yaşıyoruz. Her an bir yerde karşılaşma ihtimalimiz var" diyor. Bu ne muhteşem bir umuttur. Böyle bir umutla seven insanlar er ya da geç kavuşurlar... sm