E-Dergi

Tam anlamıyla bir başyapıt. Kitabın üçte ikisi olduğundan ötürü, yarım kalmış sayılmaz, başından sonuna bütün olaylar tamamlanıyor. Devamında ne olurdu diye düşünmek, biraz da bizim istediğimize göre kitabın sonunu bağlamamıza yaradığı için öteki kitaplara göre daha da ilgi çekici kılıyor. İkinci Meşrutiyet, Kurtuluş Savaşı'ndaki toplumsal olaylar, toplumsal yaşam da çok güzel işlenmiş. Bunun yanında Yusuf Atılgan'ın bütün yapıtlarında olmazsa olmaz olan insan psikolojisi de var...

Nabokov'un 95'te İngilizce yayımlanan kısa öykülerinin Türkçe çevirisinin ikinci cildi. İlk cilt, “Bir Günbatımının Ayrıntıları” adıyla 2000'de yayımlanmıştı. Yirmi yılı aşkın bir süredir ikinci cildi yayımlanmayınca “Herhalde ikinci cilt çıkmayacak” diyordum da bu kitabı görmek, beni sevindirdi. Nabokov'un öyküleri biçem, kurgu olarak Çehov'u andırıyor. Sina Baydur'un da yetkin bir çeviriyle dilimize kazandırdığını düşünerek yirmi üç yıl sonra gelen bu şaşırtıyı sevinçle bekliyorum.

Toplumumuza, bizim “erkeklik” algımıza özgü böylesine bilgilendirici bir çalışmanın yapılması çok önemli. Berk Hoca'yı YouTube üzerinden takip ediyordum, bu kitapta kendisinin dışında konuyla ilgili birçok kişinin de yazıları var. Kitabın dili yalın, erkek cinselliğiyle ilgili karmaşık birçok konu, herkesin anlayacağı bir dille yazılmış. Yalnızca erkekler için değil, genel olarak insan cinselliğiyle ilgilenen herkese önerilir. Berk Hoca'yı çok seviyoruz. :)

Yıllar sonra Haldun Hoca'dan yeni bir yapıt görmek çok sevindirici. Umarım düzyazı kitaplarının dışında kalan gazete, dergilerde yayımlanmış öteki yazıları da kitaplaşır. Bu kitabında günümüzde “usta” diye tanımlanan onlarca büyük yazarla ilgili Haldun Tanerce bir bakış var. Günümüzün bilgisiyle, geçmişteki yazarlarla ilgili bu saptamalara baktığımızda, geçen otuz, kırk, elli, altmış yılda Haldun Taner'in nasıl da yanılmadığını, çok doğru saptamalarda bulunduğunu görüyoruz.

Her zaman halktan yana olan Amerikalı bir yazarın gözüyle 1940'ların Rusyası çok güzel anlatılmış. Steinbeck'in o dönem basınını nasıl eleştirdiği, haberlerde nasıl da gerçeklerin çarpıtıldığını vurgulaması, bundan dolayı da kendi gözüyle olayları görmek için bu geziye çıkması, yapıtı daha özgün, ilgi çekici kılıyor. Çeviri de çok güzel, bunun yanında anlatılan olaylarla ilgili özgün fotoğraflar da yapıtı varsıllaştırmış.