E-Dergi

Çağırılmadığı halde yemeklere katılanların hikayelerini ve yemeklere övgüler düzenlerin edebi verimlerini derleyen hoş bir kitap. Gülmek için değil ama hoşça vakit geçirmek için iyi bir tercih. Yaşandığı dönemin lezzetlerine ve yaşayış tarzına çok yoğun göndermeler var. Kitabın üslubu klasik Arap edebiyatını fazlaca andırıyor, aslında yeni bir üslupla çevirilse çok daha eğlenceli olabilir.

Daha önce serinin 2. kitabını okumuştum ve Gazali'nin İslam tarihinde meydana getirdiği kırılmayı görmüştüm. Bu kitapta anlatılanların tarihin akışında bu kadar sert bir kırılma yaptığını söyleyemeyeceğim. Eserde ağırlıklı olarak Osmanlı'nın ilk döneminde yaşayan ilim adamlarının bilim felsefesine katkılarından ve Osmanlı'nın devlet ve hukuk düzenindeki keyfilikten uzak, makul yapıdan bahsedilmiş.

Gayet güzel bir fikrin uygulanmasıyla oluşan kitapta bir kısmını iyi bildiğimiz, bir kısmı ise pek duyulmamış, sahih kaynaklara dayanan güzel hikayeler var. Kitabın olumsuz yönleri ise, hikayelerin günümüze uyarlanmaya çalışılırken gördüğü dezenformasyonun can sıkıcı olması, yazarın otobiyografisini "bu kadarı da ayıp" denecek ölçüde uzun tutması ve gerek olmadığı halde kitaba bir çocuk kitabı havasının katılmaya çalışılması. Bunlara rağmen güzel kitap diyebiliyorum.

İronisi çok kaliteli ve kuvvetli olan nefis bir kitap. Yalnızca kendi konusuyla ilgili değil, kişisel gelişim kitaplarının sinir bozan tarzıyla da çok iyi eğlenmiş yazar. Alayım mı almayayım mı diye düşünen varsa kaçırmasın.

Kitabı sevip sevmeyeceğinizi, kısa tavsiyelerden ne kadar keyif alıp almadığınız belirler sanıyorum. Ben bu tarzdan çok keyif almadığımdan sevemedim. Kitapta hoş noktalar var ama içeriğin çok da orijinal ve tatmin edici ölçüde dolu olduğunu söyleyemeyeceğim.