E-Dergi

Bir üniversitede bölüm başkanı olsam ne yapar eder, bu kitabın içeriğini sistematize edip dersleştirirdim. Sanırım başka yorum yapmama gerek yok. Düşünce, psikoloji, davranış, strateji gibi konulara kıyısından köşesinden ilgisi olan birisinin bu kitabı mutlaka okuması gerekir. Motivasyon pompalayan, yapılması imkansız öğütler dağıtan kötü bir kişisel gelişim kitabı asla değil; size sizi tanıtan bir eser.

19. yüzyılda ve 20. yüzyıl başlarında Osmanlı İmparatorluğu ve çevre bölgelerdeki Müslümanların karşı karşıya kaldığı soykırım ve tehcirin dehşet verici boyutlarını ortaya koyan ve alanında tek diyebileceğim bir eser. Tarihçi disiplini ve sükuneti ile yazılmış satırları okuduğunuzda, aslında neler dendiğini hissetmeye çalışırsanız gözlerinizi doldurabilecek bir kitap. Kimsenin araştırmaya tenezzül etmediği bir konuyu ele alan kitapta, Müslüman kanının dünyanın en ucuz nesnesi oluşunun 2 yüzyıllık bir geçmişi olduğunu görüyorsunuz ve Osmanlı'nın çaresizliğine yanıyorsunuz. Bugün Suriyeli mazlumlara kucak açacak gücü olan devletimizin vaktinde bu gücünün olmayışına yanmaktan başka elden birşey gelmiyor.

Kitapta 220 adet aptallık birer sayfalık yazılarla anlatılmış. Milattan önce 12. yüzyıldan günümüze kadar gelen olaylar tasfir edilmiş. Üslup yeterince akıcı değil, akademik bir makale okur gibi her kelimeye dikkat kesilmek gerekiyor. Belki de olayların bu kadar kısa geçilmiş olmasından dolayı ben şahsen umduğumu bulamadım. Birkaç olay çıkarılsa ve olaylar daha uzun anlatılsa kitap daha büyük bir lezzet bırakabilirdi. Tavsiyem kitabı tek nefeste değil, parçalar halinde okumak, çünkü sindirmek kolay değil.

Kitabı okurken zaman zaman kendinizle alakalı olumsuzluklardan bahsedildiğini gördüğünüz için kendinizi rahatsız hissediyorsunuz. Bazense, insanların çoğunun yaşadığı yazılan hataların sizde olmadığını görüp mutlu oluyorsunuz. İki durum da kitabın amacını yerine getirdiğini gösteriyor bence. İsmine bakınca insan kötü bir kişisel gelişim kitabıyla karşılaşabileceğini düşünüyor ama içeriği kesinlikle öyle değil, kuvvetli bir psikoloji kitabı. İlgilisine tavsiye ederim.

Kitap girdiği tüm savaşlardan daha az kuvvete sahip olduğu halde üstün çıkan kahraman sahabi hakkında daha fazla okuma yapmak için insanı cesaretlendiriyor. Ayrıca hep bir soru işareti olan Hz. Ömer-Hz. Halid gerginliğiyle ilgili iyi ipuçları var. Hz. Halid'in neden ismi tarihe geçen bir kahraman olduğunu hissediyorsunuz. Fakat amacı Hz. Halid hakkında bilgilenmek olanların başka alternatifleri de araması gerek. Tarih, kronoloji, doğum yılları gibi konulardaki bariz hatalar kitabı okurken konsantrasyon dağıtıyor. Bedir ve Uhud arası kısa süreç kitabın üçte birlik kısmını doldurmuş. Yazarın Hz İkrimeyi ısrarla yeteneksiz, beceriksiz bir adam gibi göstermesi de biraz gerçeklerin hilafına. Bu romanın biyografik yönü biraz zayıf ama tavsiye ederim, ilk sayfalarda sıkılıp kesinlikle kitaba küsmemek lazım. Kitabın ikinci yarısı muhteşem bir hayattan ipuçları içeriyor.