Toplam yorum: 3.077.684
Bu ayki yorum: 4.562

E-Dergi

Murat GÖKÇEK

Okumak, varoluşsal yolculukta hayatıma anlam katan yegane aktivite olmuştur. Belki de hayatı daha yaşanılır kılmak, tıpkı bir enstrüman çalmak gibi. Bendeki dönüşümün temel kaynağı oldu kitaplar. Eminim ki toplumların dönüşümünde de büyük bir etkendir okumak. Bu dönüşüm Gregor Samsa gibi bir gecede ve hiç bir neden olmadan değil sebep sonuç ilişkisi düzeyinde kitapların eseridir.

muratgkc07 Tarafından Yapılan Yorumlar

11.12.2022

Taninmış bir yazar değil, sadece iki kitabi var ve ben son kitabını okuma şansı elde ettim. İyiki de okudum diyebilecegim, beni icine çeken bir roman oldu. Ankara'nın o sağuk ve kasvetli günlerinde; Fuat, Perihan, Yasemin ve Mehtapla birlikte Türk filmi tadinda bir hikaye okuyacak, görmediğimiz ve belki görmek istemediğimiz insanların, umutsuz hayatlarına tanıklık edeceksiniz. Çünku onlar her yerde olsalarda bizim gorüş alanimizın dışındadir hayatları.
Siz hiç benzincide calışan veya simit satan birinin yada bir bar köşesinde şarkı soyleyen konsomatrisin umutsuzluğunu hissedebildiniz mi ruhunuzda? İste bu romanda tamda bu hissiyati duyumsayacak, umutsuzluktan umudun doğuşunu goreceksiniz. Bazen kaderimizi sevmek ve onunla barışık olmak gerek sadece.
27.11.2022

Kitapda ilk Müslümanlardan Hz. Talha b. Ubeydullah'ın soyu, ailesi, genç yaşta islam'a girişi, katıldığı savaşlar ve üstlendiği görevlere kısa ve polemiğe kaçmadan yer verilmistir. Bunun yanısıra kitapta Talha b. Ubeydullah'ın zekası, hatipligi, kişisel özellikleri ve kişiliğiyle de ilgili bilgiler verilmiştir.
19.11.2022

Bir dergi mi yoksa bir kitap mı? Yılda dört sayı olarak yayınlanması noktasında dergi olarak nitelendirilse de benim için, sayfa sayısı, içerik ve görünüm olarak her bir sayısı bir kitap.
82. Sayı (Ağustos, Eylül, Ekim 2017) Faunaya Ağıt: "Hayvan."
Hayvan sorununa eğilmek marjinal bir konu gibi algılansa da, kitap bu noktada konuyla ilgili birçok bilimsel makaleyi bir araya getirmiş. Hayvanlara karşı kullanılan dilden, ırkçı, türcü insan merkezli söylem'lere, felsefeden, sosyolojiye, edebiyattan, tarihe, hayvan sorunsalı noktasında harika bir farkindalik yolculuğu.
Hayvan diye nitelediğimiz ve bu dünyayı paylaştığımız dostlarimiza, hayvanları koruma yasalarıyla mı haklarını vereceğiz, yoksa onları özgür mü kılacağız peki hayvanlara vatandaşlık haklarını konuşabilecek miyiz? Evet bir ağıt bu kitap, yalnızca bilgi degil, vicdanlara hitap eden bir cağrı.
30.10.2022

2012 de alınmış ve uzun bir sure kitaplığımda yaşamıma tanıklık etmiş bu kitabı ancak 10 yıl sonra okuma firsatı bulmak da ayrı bir guzellik.
New York Üniversitesi'nde Ortadoğu Araştırmaları bölümünde profesör F.E. Peters'in bu araştırma kitabı; insanlığın İbrahim peygamberden günümüze uzanan inanç ve ibadet yolculuğunu, gnostisizmden Kabala öğretisine, ezoterizmden Gazali'ye, Aristo'dan İbni Rüşd'e kadar bir incelemesini içeriyor. Üç büyük dinin heteredoks ve Ortadoks yaklaşımları, siyasi manevraları, dinsel felsefi doktrinleri ve Tanrı'ya yaklaşma prensipleri genel anlamıyla ele alıyor.
Lakin konu bütünlüğünü okurken yakalayamadım, sanirim ceviriyle ilgili sıkıntılarda var. Ayrıca konunun anlaşılması noktasında dinler tarihiyle ilgili ayrıntılı bir bilgiye de sahip olmak gerekir ki aksi takdirde bir çok konu havada kalır.
"... ben diyorum ki cehalet öldürür, ilerleme kurtarır. Tanrı'yı ilerlemenin düşmanı ve cehaletin müttefiki olarak göstermek isteyenler, benim gözümde dinsizdir." (s.193)

Atlas okyanusunda bir ada Antioche ve bu adaya insanlardan ve medeniyetten kaçarak gelip yerleşen bir adam, Alec. Lakin yalnız değildir bu adada Alec, insanlardan kaçan bir tek kendisi değildir, yakaladığı başarı sonrası her şeyi geride bırakan yazar Eve'de bu adadadır.

İşte, her şey bu ada da başlayacaktır, esrarengiz bir şekilde telefonların, elektriğin, internetin ve her türlü dijital iletişimin kesildiği bir gün karşılaşacaktır iki ada sakini. İnsanlık bir nükleer felaketin eşiğindedir bu sırada. Herkes bunu konuşmaktadır. Amerika küresel bir terör saldırısına maruz kalmıştır. Dünyada tam bir kaos hakimdir. Tamda bu sırada nereden geldikleri belli olmayan, (yazar ilerleyen sayfalarda nedense zorlama bir şekilde denizden geldikleri yönünde bir bilgi veriyor. Belki de Atlantis uygarlığına göndermedir.) farklı bir bilime ve teknolojiye sahip olan ve yıllardır normal insanlar gibi yaşayan, kendilerine
Empedokles'in Dostları diyen bir grup insan, bu kaosa son vermek için ortaya çıkacaktır. Hiç bir şey artık eskisi gibi olmayacaktır.

Kitap için bir distopya diyemediğim gibi, klasik bir bilim kurgu kitabı da diyemeyeceğim ama benim için, adına medeniyet dediğimiz bu varoluşun çıkmazlarını alegorik bir şekilde vurgulamaya çalışan bir roman.

Kitap beni tatmin etti mi dersem çok ettiğini söyleyemem. Belki de benim beklentim, güçlü bir tarihsel bir kurgu ile klasik bir Amin Maalouf eseridir. Birde kitapta alt metinlerde vurgulanan dünyayı kurtaran başkan ve Amerika vurgusu, sanırım bende bir antipati oluşturdu.

Kitap kahramanlarının Antik Yunan isimleriyle ve hatta hikayenin geçtiği adanın isminin de bu şekilde kurgulanması, belki de bir Ezoterik bir hikaye oluşturma çabalarıdır; lakin şunu rahatlıkla söyleyebilirim ki bu kitap Amin Maalouf'un diğer eserlerinin yanında oldukça sönük kalıyor. Ancak bu tür ve kurguyu seven okurlar için uygun bir tercih olabilir.