E-Dergi

Kitab-ı Mukaddes ve İslam dışına çıkamadığı için yeterince doyurucu olmadığını söyleyebilirim. Çok sık tekrarlara düşüyor. Akademik bir çalışma olduğu için ahid sandığı ile ilgili beklentileri karşılamıyor.

Bir kaç kuşağı anlatan, kuşaklar değiştikçe değişmeyenlerin de vurgulandığı birazda hüzünlü tat bırakan bir roman. Bizden çok farklı bir kültürle tanıştırıyor.

Zülfü Livaneli ile birlikte ailesinin bir kaç kuşaklık Artvin'den başlayan hikayesi. Devletle içiçe olan hukukçu ailenin hukukla çatışmalı bireyini kendi ağzından anlatıyor. Yazar kendi ile birlikte döneminide anlatıyor. Ancak kendini sorgulamakta yeterince samimi değil. Neredeyse sıfır hatalı bir kahraman ortaya çıkarıyor. Okunması gereken bir kitap.

Osmanlı'nın son günlerini ifrat-tefrit boyutlarına varmadan sorgulayan bir roman. Osmanlı sarayı ile birlikte halkın yaşantısı, sarıkamış, balkanlar, aydınların tutumu vb de inceleniyor. Sürükleyici üslubu ile tarihi roman sevenlerin çok beğeneceğini düşünüyorum.

Ortaylı ile İstanbul'u gezmek tarihin sayfaları arasında dolaşmaktır. İstanbul'un bugünü gezerken tarihle nasıl bütünleştiğini, aslında tarihsiz bu şehrin düşünülemeyeceğini, geçmişiyle varolabileceğini hissediyorsunuz. Yazarın istanbul'u nekadar iyi gözlemlediğini anlıyorsunuz. istanbul'u ne kadar gezmiş olursanız olun bir de Ortaylı ile gezerseniz olumlu ve olumsuz yanlarıyla bu şehri daha çok seveceksiniz.