Toplam yorum: 3.074.528
Bu ayki yorum: 1.402

E-Dergi

:TB Tarafından Yapılan Yorumlar

26.07.2016

Graeber'in bu kitabı Anarşizm'in tanımı ile açılıyor. İlk ve ikinci bölümde anarşist ilişki biçimlerisorusu etrafında literatür özeti veriliyor.
Halihazırdaki Anarşist Antropoloji üçüncü bölümü oluşturuyor. Duvarları havaya uçurmak başlıklı dördüncü makale ardından, GraeberVar Olmayan Bilimim Öğretileri üzerine tartışma açıyor. Son bölümde ise Antropoloji başlığıyla kitabı tamamlıyor.
Anarşizm'i "... pratik hakkında etik bir söylem" olarak ele alan Graeber, toplum içinde "entellektülerin rolü doğru stratejik analizlere ulaşıp, sonra da kitlelere önderlik edebilecek bir seçkinler sınıfı oluşturmak değildir. Peki, ... nedir?" diye soruyor. "... dünyada fiilen var olan kendi kendini yöneten toplulukların, piyasa dışı ekonomilerin ..." incelemesini tarihçilerden ve sosyologlardan çok antropologlar olduğunu belirten Graeber, bu türden etnografik çalışmaların, anarşizmle antropolojiyi "tuhaf biçimde yakınlaştırdığını" ifade ediyor.
26.07.2016

Pollan'ın kitabı dört bölümde, dört arzu temelinde ele alınan bitkiler üzerinden doğa ile insan arasındaki ilişkiyi sorguluyor.
Arzu Tatlılık (Lezzet, Tad ?), Bitki Elma
Arzu Güzellik, Bitki Lale
Arzu Sarhoşluk, Bitki Marihuana
Arzu Kontrol, Bitki Patates
bölümlerinde ilginç bilgiler, bitki - insan evrimleşmesi üzerine etkileyici savlar ele alınıp tartışılıyor.
Pollan'ın akıcı üslubuyla rahatça okunan, Sevin Okyay'ın güzelim Türkçesi ile daha da değerlenmiş, iyi tasarımlı, okunası bir kitap.
27.06.2016

Knausgård gerçek ile kurgu arasındaki sınırı ortadan kaldırırken, her kitabında hepimizi çok meşgül eden insani konuları ele alıyor. Birinci kitap, aile içinde bir ölümden hareketle ölüm temasını işlerken, Knausgård yaşadıklarından yola çıktığını, bu nedenle hikayesinin "gerçek", "inandırıcı" olduğunu kitabında da ifade ediyor. Geçmişine, duygularına, sırlarına, hatta varlığına ilişkin öylesine özel detaylara giriyor, uzun uzun anlatıyor ki, okuru şaşırtıyor. Böylece okur kâh kendisinin de zaman zaman yaşamış olabileceği anılarla karşılaşıyor, kâh çok mahrem anılara tanıklık ediyor olmanın mahçubiyetini yaşıyor.
02.06.2016

3.5 / 5.0
Jaguar kitap tarafından yayınlanmış sıradışı edebiyat örneklerinden biri daha...
Basit bir dedektiflik öyküsü gibi başlayan, ancak bu tarzın kalıplarının çok dışına çıkan bir roman(?)... Birbiriyle ilişkili (ya da ortak karakterler içeren) öykülerle devam eden bir olay örgüsü içinde, ilginç kişilikler, olaylar dizisi ... Kesinlikle kendine özgü bir tadı olan bir kitap...
01.06.2016

Kitap Giriş bölümünün ardından, Zafer Şoku (Nükleer Karşıtı-Küresel Adalet hareketleri), Ortaklaşa Umut, Tersine Devrim (Özgeciler Ordusu, İşçilik Sonrasının Hüznü) başlıklı makalelerden oluşuyor...
Kitaptaki makalelerin tümü, 2004-2010 arasında yazılmış. Graeber bu nedenle yazıları "kafa karışıklığının hüküm sürdüğü, umut beslemek için ipuçları bulmanın çok güç olduğu bir dönemin eseri olduğunu belirtiyor.
Graeber, öncelikle "başarılı" sonuçlar alınan hareketler sonrasında elde edilen "kazanımların" ne olduğu, yürütülen tartışmalar, "kazanmak ne demek?" sorusu üzerine odaklanan bir makale ile başlamayı seçiyor.
Ortaklaşa umut, aynı tartışmaları daha ileriye taşımayı hedefliyor. Neoliberalizmin ekonomik değil, politik bir proje olduğu; hayal gücümüzü mahvetmek, hatta külfetli güvenlik önlemleri, akıl almaz askeri projeleri sayesinde kapitalist düzenin kendisini yok etmek için tasarlandığını vurguluyor.