E-Dergi

Kitap beş durum ortaya koyuyor. özetinde belirtilen bu durumlar insanlığın modern ahlak kriterlerinin aksi ögeler taşıyor ve yazar bu durumları günümüz gözüyle inceliyor.

ben özellikle `Öteki Sahneye Girdiğinde' kısmından etkilendim. Evrensel konular ve ustaca bir tartışma tekniği. Eco yazmış.

Sadece hukukçular için bir kitap olarak bakmak doğru değil. Zira yazarın avukatlık tarzı davayı mahkeme salonundan taşırmak ve halka mal etmek, halkın tepkisiyle mahkemeyi sıkıştırmak olan kopuş tekniğidir. Bu bağlamda kitap bize yazarın bu tarzını geliştirmekteki temel hukuki olayları anlatıyor.

Mahkeme salonları edebiyat ve retoriğin en büyük birleşiminin sergisidir. anlatılan olaylarda bu sergiden birer parça niteliği taşıyor. Okumanızı tavsiye ediyorum.

Bir hukuçu olarak bütün hukukçuların okuması gereken bir kitap. Hatta herkesin okuması gerekli zira tartıştığı konu çok insani ve evrensel değerler.

kitapta; bir suçun gerçekten olmadığını bildiğiniz halde suçlanan kişi eğer bu suçla cezalandırılmak istiyorsa siz bu seçime müdahale hakkına sahip misiniz? sorusu tartışılmakta.

Pedro Paramo, hayalet bir kasabanın son canlı can alıcısıdır.

Bu kitap Gabriel Garcia Marquez'e yazma konusunda en büyük etkiyi yaratmış kitap olarak biliniyor. Marquezin tarzını en çok etkileyen kitap diyebiliriz yani.

Okuma sırası yapacaksanız
1- Kırmızı Pazartesi - Gabriel Garcia Marquez
2- Pedro Paramo - Juan Rulfo
3- Yüzyıllık Yalnızlık - Gabriel Garcia Marquez

Kitabın tarzı büyülü gerçeklik denilen bir zaman içerisinde daha başka zamanların da varlığını sürdürmesi hali olarak tanımladığım bir üslup var. Yani hayaletler ve insanların beraber yaşadığı ama kimin hayaalet kimin yaşayan olduğunun ilk bakışta anlaşılmadığı bir durum. Bu sebeple kitabı okurken bazı anlar karakterin hangi zamandan geldiğini anlamakta zorlanılıyor. Ancak tarzına alışılınca okuması çok keyifli. Meksika kültürü ile kendi kültürümüz arasında büyük bir fark olduğu da göz önüne alınınca bazen okuduğumu kavramakta da zorlandım. biraz sakin kafayla okunmasında fayda var.

Katip Bartleby kapitalizmin dayattığı modern kölelik anlayışına karşı tekil mücadele vermektedir. Diğer köleler ise bu mücadeleyi delilik ve bayağılıkla aşağılar. 50 sayfaya sığdırılabilecek müthiş bir eleştiri.