E-Dergi

Eğer kitap kurduysanız, yazarın konu ettiği eserlere aşinaysanız, beğenerek ve bazen de eğlenerek okuyabileceğiniz bir kitap. Yazının farklı, varsayımsal zaman ve uzama yerleştirildiğine, o perspektiften bakıldığına tanık olacaksınız. Eco'nun derin hayal gücünü de çok iyi sergiliyor bu kitap.

Roman, kahramanın çocukluk ve gençliği arasında gidip geliyor. Dile getirilen yaşantılara yabancılık çekmiyorsunuz, hepsi tanıdık geliyor. Fakat güzel bir üslupla ve pırıl pırıl bir dille anlaılıyor. Sulhi Dölek'in özenli Türkçesiyle okunmaya değer kitaplardan biri.

Sinemaya bakışınızı etkileyecek bir kitaptır. Fakat konuları kavrayabilmek için Lacan'ı biraz olsun tanıyor olmanız gerekiyor. Çevirisini çok başarılı bulduğumu söyleyemeyeceğim, anlamayı kolaylaştıracağı yerlerde zorlaştırdığı oluyor. Yine de sinemaseverlerin (özellikle de Hitchcock) yararlanabileceği bir çalışma.

Kitabın arka kapağında yazanlara hiç inanmayın. Amatör öykü seçkilerinde bile bu kitaptakilerden çok daha nitelikli öyküler bulabileceğinizi söyleyebilirim. Kurgu atlamaları, ifade bozuklukları, kestirmeden sonuca varma çabaları, özgünlük katsın diye icat edilmiş gülünç tamlamalar... Her yanından acemiik akan bir kitap.

Arka kapaktaki tanıtım yazısı bile kötü bir Türkçeyle yazılmış. Kitabı okuduktan sonra insanın içinden şöyle demek geçiyor: "Rüyaların sende kalsın, paramı geri ver bana."

Her zaman olduğu gibi Şebnem İşigüzel kalemini esirgememiş, çoğumuzun düşünmek bile istemeyeceği olayları kurgulamış. Yazar güzel Türkçesiyle her yazdığını okutuyor. Ama Sarmaşık ve Çöplük'teki kurgusal zenginliği bu kitapta bulamadığımı söylemeliyim. Yazarın okunacak kitapları arasında en arka sıralarda yer alması gerektiğini düşünüyorum.