Tenekeci şiirinin bence ortak özelliği şiiri sadece şairler mi okur sorusunun yakıcı azabından kurtaracak potansiyel taşımasıdır.
“Yıkıl ey karşımdan
Kaleleri kurduran korku
Bir mühürüm çünkü ben vurulmazsa yorulan.”
Dizeleriyle kaleye, mühre va daha başka şeylere farklı bir gözle baktırıyor. “Cüce” gülümsetip “Protez Bacak”la çocukluğumuza götürüyor.
“Size en çok bu mevsimde gülerdim
Yüzünüz kızarırdı yalan söylerken
Belki yaşasaydı anneniz
Sizi çinko leğenlerde
Bir güzel keslerdi, sonra tertemiz
Sonra upuslu çocuklar olurdunuz
Yine de gözleriniz
Kına gecelerinde
Şenlik ateşlerinde yani
Görümcelere ve baldızlara
Sonra kıskanç ablalara inat
Hiç kapanmazdı.”
Hadi, düzyazıya bir “Güzellik Uykusu” molası! Kimbilir belki de uyanmak istemezsiniz?