E-Dergi

Daha sonra bu minvalde bir çok kitap yazmış olsa da bu kitabın güzelliğini anlatmak zor. Şiirler Şairler ve Meclisler çalışması yayınlandığında İskender Pala şimdiki kadar meşhur değildi. Bizim gibi Edebiyat okuyanlar haricinde tanınmış değildi. Yıllar sonra Babil'de Ölüm İstanbul'da aşk yayınlanacak ve ben 15 sayfa okuduktan sonra dilini sevemediğim için bırakmıştım. kimbilir belki de benim okumadığım kısımlar daha güzeldi. ya da şiiirler şairler ve meclisler adı sanı pek bilinmese de benim için daha güzel daha sade güzeldi. bazen küçük de güzeldir.

Bir arkadaşın tavsiyesi ile okumaya başladım, gerisini hatırlamıyorum. 3 yıldır kitaplığımda okunmayı bekleyen kitabın maküs talihi de böylece değişmiş oldu. hemn ardından aynı hızla ihsan Oktay Anar'ın diğer kitaplarına el atttığımı söylemek gereksiz sanırım. kitap okumanın, ayrı dünyalara dalmanın benzersiz tadına varmak istiyorsanız vakit kaybetmenin anlamı yok.

yıllardan beri hocaefendinin pırlant serisini okuyanlar için aşina bir üslup. bir nevi seçki. o yüzden okurken bir anlmada kişisel geçmişimize doğru yolculuğa da çıkmış oluyorsunuz.

Bir önceki kitap Tahir Sami BeyinHayatı biraz hüzünlü ve açıkçası karamsardı. bunu okuyunca içime bir inşirah geldi. iyi ki mustafa kutlu hala armızada ve yazmaya devam ediyor dedim.

Daha önce Brokratlar'ını severek okuduğum yazarın anı dilini sevmiştim. Yalın,dolaysız, olduğundan farklı görünme kaygısı gütmeyen bir yazardı karşımızdaki. Arabalarım uzun süre almayı düşündüğüm ama hep ertlediğim bir kitaptı. Sadece arabadan bahseden bir kitap sanmıştım;okuyunca yanıldığımı anladım. Hem bir araba sahibi olarak arabaların bir nevi küçük bir tarihi,hem de arabasını olmadık bahanelerle değiştirmeyi düşünen günümüz insanına 'beterin beterini' gösteren maceralar bütünü. Yani bir şöförün başına bu kadar olay gelebilir miydi? Geliyormuş demek ki! Bana kalırsa kitabın adını değiştiririm:Arabalarla serüvenlerim. neredeyse her sayfası ayrı bir olay.Hasılı bitirince üzüldüğüm bir kitap oldu. Keşke biraz daha sürseydi...