E-Dergi

Alexis'in en yakın arkadaşı Linnea ortadan kaybolunca 3 arkadaş Londra'dan İsveç'e gelir. Geldikleri gibi de Linnea'nın öldürüldüğünü öğrenirler. Büyük şok yaşayan arkadaşlardan 2 si geri döner. Ama Alexis orada kalıp Kriminoloji Profil Uzmanı Emily Roy'la beraber arkadaşına bunu kimin yaptığını araştırmaya koyulur. Araştırdıkça da başka cinayetler ortaya çıkar. Üstelik öldürenlerin hepsi çocuktur. Kitap gayet akıcı ve de sürükleyiciydi. Beni en çok Buchenwald Toplanma Kampı'nda (1944) yaşananlar etkiledi diyebilirim. Tavsiye ederim.

Mevsimlik tarım işçisi iki arkadaş olan George ve akli dengesi bozuk Lennie'nin bir çiftliğe giderek para biriktirip kendi küçük çiftliklerini kurma hayallerine kavuşma çabalarını hüzünle okudum. Yoksulluğun, ırkçılığın, hayatın ve insanların acımasızlığının mükemmel hikayesi.

Yaşadığı dönemden 100 yıl sonrasında meydana gelecek, insanları çok çabuk öldüren Kızıl Ölüm denen illeti sürükleyici bir şekilde hikayeleştirmiş yazar. Keşke daha uzun olsaydı. Tavsiye ederim.

Yazarın E Sendromu kitabını yıllar önce okumuş, çok beğenmiştim. Bu kitabı da yine çok heyecan ve keyifle okudum. Sırada Gataca var.

Alex bir tırmanış sırasında düşüp komaya girmiştir. Ne var ki etrafında olan biten her şeyi duyabiliyor fakat bunu belli eden tek bir hareket yapamıyordur. Ziyaretine gelen sevgilisi, arkadaşları ve ailesini dinlerken bazı şeyler kafasına takılır. Kaza geçirdiği günü hatırlayamamaktadır. O gün aslında gerçekten kaza geçirmemiştir, biri onu öldürmeye çalışmıştır. Ama kim? Öylece çaresiz bir halde yatakta yatarken onu öldürmeye çalışan kişiyi nasıl bulabilecektir. Üstelik katili onu ziyarete gelirken. Kitap çok heyecanlı olmasa da merakla okunuyor. Alex'in çaresizliğini derinden hissettim diyebilirim.