Kendisiyle kavga ettiğim, derdi olan kitapları severim.
1025 sayfalık romanda bir çok konuya değiniyor Dostoyevski. Sadece ‘baba katilliği’ ile sınırlandırmak imkansız.
Zevk, şehvet, sefahat düşkünü bir baba. Bir de oğullar; Alyoşa, İvan, Dimitri. Ve bir de gayrimeşru oğul Smerdyakov. Her biri Dostoyevski’nin inancını, inançsızlığını, iman ve inkarını, hastalığını, ölen evladının acısını, kendi babasını temsil ediyor. Herkes birbirine karşı her bakımdan suçlu mudur? Erdem nedir? Ortak bir erdem olabilir mi? Her şey mübah mıdır? Suçu meşrulaştıracak durumlar var mıdır? Suçu işlemiş olmadan sadece istemiş olmak suça ortaklık mıdır?
Yazar yeri geliyor İvan aracılığı ile tanrısına isyan edip dünyaya geliş biletini geri iade ediyor, yeri geliyor engizisyoncu ihtiyar- İsa konuşmaları eski bir keşiş edasıyla konuşuyor. Kısacası bir okur olarak yine diyoruz, işte Dostoyevski farkı..
her okurun yolu er ya da geç buraya düşmeli.