E-Dergi

Anadolu dokusu, köy yaşamı, köyden kentte göç... İnsan köyden kentte giderken, kendisinden de neler gitti, farkında mı? Cahit Zarifoğlu, bu akışı ve yönelişi "yine de çözülmediler, bir çözülselerdi mahvolmuştuk..." diye kritik eder ve ekler:"Yukarı seviyedeki çözülme, bozulma, kendisine temelde vasat bulamıyor da o nedenle hızı azalıyor. Köylüdeki ihtiyat aydında da olmalıydı." Eser, zaman-toplum ekseninde önemli yansımalar sunuyor:"Hani derler ya: Aradan çok yıllar geçti."

"Bir şeyi bir türlü anlayamıyorum ben. Şimdi farz et ki Curley iriyarı birinin üstüne atlayıp onu yendi boksta. Herkes Curley'nin ne kadar iyi bir dövüşçü olduğunu söyleyecektir. Şimdi bir de tersini düşün, diyelim ki iriyarı biri ile dövüştü ve yenildi. İşte o zaman da herkes iriyarı adamın kendi sıkletinde biriyle dövüşmesi gerektiğini söyler, hatta belki de toplanıp hep beraber ona saldırır. Hiç adil değil. Her durumda kazanan Curley oluyor."

Rasim Özdenören'in her eserinde kendini hissettiren özgün bir çizgisi var. Ansızın Yola Çıkmak'ın içerisindeki öyküler âdeta başka bir boyut ihtiva ediyor, bilim kurgu ve metafizik unsurlar içeren, sonu tahmin edilemeyen bir film tadı veriyor.

Cahit Zarifoğlu'nun yaşanmışlıklarını okumak, şiirlerini okuyanlar için bütünlük sağlıyor. Zarifoğlu'nun özellikle şiirlerini okurken hep merak etmişimdir nedir bunları ona yazdırtan diye kendi kendime. Bu anıları okumak; şairin sanattan edebiyata, insandan aşka, bir çok konudaki yetkin değerlendirmelerinin bulunduğu fikir ormanında dolaşmak gibi. Bizlerin fark etme konusunda yanına bile yaklaşamadığımız öyle şeyleri fark etmiş ve sonuçlara ulaşmış ki altlarını çizmeden geçemiyor insan:"Bir kalbiniz vardır onu tanıyınız. Bir şehir kadar kalabalıktır bazıları, Bir dehliz kadar karanlıktır bazıları"

Karakter portreleri yine çok hayattan ve temsil güçleri yüksek olan, savaştan çok savaşın yol açtıklarını, insanların mücadelelerini, çocukların kendilerinden çok büyük şartlar karşısında gösterdikleri özveriyi ve ayrıca aile, sevgi, aşk, cesaret... kavramlarını hikâye eden ve doruk noktasında sona eren bir Aytmatov eseri.