Türk insanının kafa karışıklığının, zihniyet işgalinin, dönüşümünün yada dönüştürülmesinin boyutlarını ortaya koyabilecek nitelikte bir yaşam öyküsü.
Eseri okudukça Cemil Meriç'in şu sözleri okuyucu için daha bir anlam ifade ediyor:“Ağaç köküyle yaşar, insan da öyle. Bizse maziden koptuk, istikbale bağlanamadık. Türkiye bütün kütüphaneleri yakılan, bütün mazisi imha edilen, 600 yılı cerrahi bir ameliyatla içtimai uzviyetinden koparılıp atılan bedbaht bir ülke. Oysa milletin ana vasfı devamlılık. Türk milleti... Hangi millet? Bu millet 10 senede bir değişen hafızasız nesiller amalgamı..."
Bir köşe yazarı Ayşe Şasa Hanımefendi için şunları söylüyor:"Ayşe Şasa’nın hayat hikâyesi, Türkiye’nin fırtınalı, dalgalı ve çalkantılı sürükleniş, yok oluş ve yeniden toparlanış hikâyesinin bir özeti, bir yansıması gibiydi adetâ..."
Evet, gerçekten de öyleydi.