E-Dergi

Yusuf Halaçoğlu'ndan okuduktan sonra bir de bir askerin gözünden nasıl imiş diye merak edip aldım. Çok ekstra bir anlatım yok Halaçoğlu hocanınkine göre. Ama yine de, askeri bir olayı, askerin değerlendirmesi daha içsel olabilir kanısındayım. Kitap sürükleyici. Sıkıldığımı söyleyemem.

Son gün idama giderken yaşadığı o travma ve insanoğlunun aslında kimsesizliği öylesine trajik bir şekilde ele alınıyor ki.. Yalnız doğarız, beraber yaşarız, yalnız ölürüz cümlesini sık sık akla getiren eser.. Es geçilmemesi gereken monolog bir roman.

Umberto Eco'nun başyapıtı niteliğindedir. Prag Mezarlığı sonra gelir kanımca. Bu bir şaheser yahu.. Yalnız şunu belirtelim ki, Eco çok yönlü bir araştırmacı yazar. Bundandır ki, Ortaçağ manastır polisiyesi olarak yazdığı bu eserinde Hristiyan mistisizmi ve teolojisi bulacaksınız. Aynı zamanda Ortaçağ oryantal düşünürlerinin izini göreceksiniz. Bu sebeple mutlaka ve mutlaka bu yukarıda bahsettiğim alanlarda bir temel bilgiye haiz olmanız gerekmektedir. Eğer yoksa roman sizi bir yerden sonra eler. Bunu Umberto Eco bizzat söylemişti bir röportajında. Ben, eserimi okuyacak insanı elerim demişti. Elenen olursanız çok şey kaybedersiniz o yüzden bilgilenin ve öyle okuyun.

Makyavelizmi hep merak etmişimdir. İdeolojisine ismini verenden okumak keyifli oldu. Oldukça teorik ve ama aynı zamanda sıkmayan bir eser.

günümüz toplumlarının - dünyasının - sosyopsikolojik davranışları ve ona, o davranışları yaptırtan temeller. Çok faydalı buldum. Ufuk açıcı. Belki okuma açısından azcık sıkıcı gelebilir bazen tekrarlıyor ancak genele bakarsak okunmaya değer.