E-Dergi

Bu kitabı lisede bir projem için kendim seçmiştim. Elbette o zamanlar ne Albert Camus'yu ne de temsil ettiği düşünce yapısını bilmiyorum. Okudukça yazarı ve işin felsefi boyutlarını daha çok düşünmeye yöneldim. O zamandan beri içinde kendimi bulabildiğim, bana sorgulayacak çok şey kazandırmış ve en sevdiğim kitaptır. kendi kitabımı kaybedince yeniden satın aldım ve bir daha okudum. Bu sefer çok daha farklı şeyler dikkatimi çekti. Hayatınız boyunca başucu kitabınız olabilecek, felsefeyle edebiyatı harmanlamış, kendinizi ve hayatınızı sorgulatacak şahane bir kitap

Kafka'ya başlayabilmek için yanlış bir tercih değil diye düşünüyorum. Sayfa sayısı çok az olmasına karşın bitirdiğim an başa dönüp yeniden okumak istedim. Herkesin okuması gereken bir kitap olduğunu düşünüyorum.

Özellikle ilk hikayede, yani "Bir kadının yaşamından 24 saat" bölümünde yapılan analizlere, anıların anlatılma gerçekliği beni çok etkiledi. Stafen Zweig sevenler için hayal kırıklığı yaratmayacaktır. Her zamanki gibi okuması kolay, kendi küçük ama altında yatan anlamlar bir o kadar derin ve çok gerçekçi öyküler.

bipolar hastalığı olan arkadaşıma hediye etmek için aldım. başta çekiniyordum rahatsız olur mu diye. kendisine teslim etmeden önce ben de okudum. aldığı en güzel hediye olduğunu söyledi. okumaya da başlamış ve çok faydalı olduğunu söylüyor. gerek bu hastalık hakkında fikir edinmek için, gerek yakınlarınıza destek olmak için hiç çekinmeden mutlaka alın, okuyun, okutun.

zweig'in ölmeden önce yazdığı son kitaptır. kendi sürgün günlerinde yazmıştır. kitapta anlatılanların, o hiçlik ve yalnızlık duygusunun bu kadar gerçekçi işlenişi ve yapılan gözlemlerin nereden geldiği aşikar. yazarın kendini en çok yansıtan kitabı olduğunu düşünüyorum. mutlaka okunmalı.