E-Dergi

Türk klasiklerinden en beğenmediğim roman bu oldu. Psikoloji türündeki ilk kitap olduğu çok belli, ruhsal bunalımlar ve iç konuşmalar fazlaca tekrardı. Okuduğumda maalesef sadece birkaç edebi cümlenin hazzını almış oldum o kadar. Bence bu dönemdeki başka psikolojik romanlara sıra verebilirsiniz. Örneğim Halit ziyanın ruh tahlillerinde çok daha başarılı olduğunu düşünüyorum.

Gülseren hocanın kitapları gerçek olduğu için insanı etkiliyor. Burda da çok güzel bir aşkın, taraflarının gereçmişlerine ne kadar hapsolduğunu göreceğiz. Güzel bir hikaye ama bazen çok tekrara düştüğünü hissettirdi bana.

Muhteşemdi! Soluk soluğa okudum ve bitti. Bazı yerlerinde kitabı kapatıp dinlenmek istedim, Sohraba deli gibi sarılmak istedim. Benim için çok etkileyici bir serüven oldu. Kesinlikle okunmalı insana çok şeyi aynı anda hissettirme gücü var.

Bu kadar popüler olması bende fazla beklenti yaratmıştı. Bence yazarın daha başarılı novelleri var. Örneğin Korku kitabı benim için çok daha heyecan vericiydi. Yine de hayatı sorgulatacak güzel bir kitaptı. Kapak seçimi ise çok çok başarılı.

Kitabı bitirdiğimde hiç sevmedim. Sonra yorumlarını inceledim, bazı ayrıntıları ve alt metinleri kaçırdığımı fark ettim, hakkını vererek okumamışım. Türkiye’deki namus cinayetlerinden dolayı çok alışık olduğumuz bir hikaye belki bu nedenle beni çok etkilemedi. Biraz dikkatlice okunmasına gerektiğini düşünüyorum. Ayrıca yazar röportaj tekniği ile gerçekten yaşanılan bir olayı anlatmış.