Toplam yorum: 3.074.925
Bu ayki yorum: 1.800

E-Dergi

mdpeker Tarafından Yapılan Yorumlar

03.01.2008

Martı insanın içindeki sınırsızlık ve sonsuzluk arzusunu bilen ve bu arzuyu gayet ustaca kullanan bir kalemden çıktığından olsa gerek küçük büyük hemen herkesi oldukça etkileyen ve insanı sınırlarını zorlamaya sevkeden hoş bir hikaye. Evet sonuç olarak, insan sonsuz bir hayat için varedildiği ve buna uygun cihazlarla donatıldığından, mahdut hiçbir şey insanı gerçek manada mutlu kılamayacak ve tatmin edemeyecektir.

Ancak beden olarak hemen hemen tüm hayvanattan daha zayıf ve kırılgan olarak yaratılmış insan bunu nasıl başaracak. Tabi ki hiçbir hayvanda bulunmayan, ancak kullanılmadığında hiçbir sonuca da ulaştıramayan sonsuz kapasite ve güzellikteki iç (Gönül) techizatıyla. "Bir ben vardır bende benden içeru" diyen Yunus'un işaret ettiği içteki ben.

Mistik inançlarla hiç tanışmamış olan ve inanç olarak olmasa da, yaşam biçimi olarak tamamen materyalist ve dar bir dünyada sıkışıp kalmış, ruhen bunalmış bir insan insan için, aslında birkaç sayfadan oluşan bu kitap adeta bir çıkış yolu ve kurtarıcı olarak bile görünebilir.
Ancak eğer budizm, karma, brahma ve reenkarnasyon konularında biraz malumatınız varsa ve bu kitap hakkındaki övgüleri de okuduysanız hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Martıların, Jonathanın sadece bir hayatla ulaştığı kişisel farkındalık seviyesine ulaşmaları için onbinlerce hayat yaşamış olmaları(reenkarnasyon inancına atıf yapılıyor) ve diğer tüm martıların isimleri ingilizce iken en büyük usta martının isminin Chiang olması size yazarın etkilendiği felsefeler hakkında bilgi verebilir.

Sonuç olarak Materyalist dünyasında bunalmış batı insanının, insanın iç dünyasını izaha gayret eden doğu felsefelerinden kolayca etkilenmesini doğal görüyorum. Bu etkilenme usta bir kalemin ruhunda makes bulunca ortaya böyle etkileyici bir eser çıkıyor.

Ancak unutulmaması gereken şu ki, insanın iç dünyasını açıklayan çok çok güçlü tasavvufi bir terminolojimiz var bizim. İlahi kaynaklardan beslenememiş hastalıklı doğu felsefeleri yerine batı insanını bir şekilde bizim tasavvufi değerlerimizle, Mevlana ile, Yunus ile buluşturmanın bir yolunu bulabilsek. O zaman insanın kendi içine olan yolculuğun ne demek olduğunu hakikatiyle görür ve yaşarlardı.

Son söz bu kitaptan etkilendiyseniz, Mevlana'nın mesnevisini okuyun derim. Tabi aradığınız şey birkaç sayfa ile heyecanlanıp, sonra unutmak ve bugüne kadar yaşadığınız minval üzere yaşayıp gitmek değilse. Gerçekten içinize doğru bir yolculuğa çıkıp Martı Jonathanın yaşadığı değişimleri içinizde yaşayabilmekse amacınız, bu gibi kitapların yanında bir de bıkmadan yorulmadan Mesnevi'yi ve diğer eşsiz öz kaynaklarımızı bir okuyun vesselam.
20.12.2007

Hiç unutmam namazla yeni yeni tanıştığım çocukluk yıllarımdı. Sabah namazının mutlaka güneş doğmadan önce kılınması gerektiğini öğrendiğimde çok üzülmüştüm. Bir yandan güzel bir müslüman olmak istiyordum, bir yandan da çocuk aklımla bütün bir ömür, hergün güneş doğmadan nasıl kalkacağım onu düşünüyordum kara kara. Şimdi o günleri gülümseyerek hatırlıyorum. Size de gün doğmadan uyanmak zor geliyorsa mutlaka okumalısınız bu kitabı. Sadece sabah namazı için değil. Tüm vakitler için, namaz hassasiyeti ve ciddiyeti kazanmanıza yardım edecektir diye düşünüyorum.
20.12.2007

Bir destandır çanakkale. Evet, insanlık tarihinde yazılmış en büyük destanlardan biri. Tüm dünya ecdadımıza ve yaptıklarına meftun iken biz onların kadru kıymetini ne kadar biliyor, haklarını ne kadar teslim edebiliyoruz acaba. Bu destanı bir de Vehbi Vakkasoğlu hocamızın kaleminden okumalısınız mutlaka.
20.12.2007

Çanakkaleyi anlatan birçok kitap var ama bu kadar kolay okunabilen, aynı zamanda bilgilendirici bir kitap daha olduğunu sanmıyorum. Tarihi roman tadında okumak isteyenler için ideal.