Öncelikle kitap okuduğum diğer tıbbi-gerilimlere göre bir tık farklıydı. Çünkü bu sefer işin içinde alışık olduğumuz profesyonel, soğukkanlı, başarılı doktorlar yerine; çaylak, duygusal ve enstitüde 'beceriksiz' olarak görülen bir stajyer var.
Açıkçası Alice'in bu halleri başta beni rahatsız etti. Çünkü bir kapta duran larvalara bakarken bile rahatsız olan bir adli tıpçı okumak bana garip geldi, buna bile dayanamayan biri neden adli tıpçı olmak ister diye sorgulamadan edemedim. Ancak zamanla alıştım, ve kusursuz karakterler okumak yerine, daha içimizden birini okuyor olmayı sevdim.
Kitabın tıbbi kısmı, polisiye kısmına göre daha hafif kalıyordu bence, ama bu beni rahatsız etmedi. İşin içine bir tutam aşkın karışması da, hikayenin akıcılığını arttırmıştı.
Kitabın sonu, tüm kitap boyunca aklımdan geçen düşünceyi desteklediği için, serinin devamını daha bir merakla okuyacağım sanırım.