Toplam yorum: 3.077.822
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

@theiremakkaya Tarafından Yapılan Yorumlar

24.02.2017

Hikayedeki ülkenin katı kanunları bulunan bir kast sistemiyle ayrılmış olması nedeniyle, kitaba distopya diyenleri gördüm, ancak bence Kurucunun Kızı ne kadar distopya değilse, Beni Seç de o kadar distopya değildi. İçinde sınıf ayrımları bulunan her hikaye distopya olmuyor maalesef, bana göre en fazla 'kitap içinde distopik ögeler barındıyor' diyebiliriz.

Bunun dışında su gibi akıp giden, okurken zevk aldığım, romantik kısımları yüzümde
24.02.2017

Öncelikle, kitabın dili yalın ve anlatımı anlaşılır; ve evet, hikaye de ilk bakışta çocuk öyküsü tadında. Ancak okudukça anlıyorsunuz ki, aslında çocuk öyküsü değil ama bence altında derin mesajlar taşıyan "büyüklere masallar" tadında bir hikaye.
Sineklerin Tanrısı'nda, kuralların olmadığı bir yerde insanoğlunun çocuk da olsa nasıl vahşileşebildiğini, içimizdeki kötülükle iyiliğin savaşını, şiddet egemen bir dünyanın güzel bir adadan nasıl adım adım bir yangın yerine dönüştüğünü gözler önüne seriyor.
Üzerinde düşündükçe anlamlanan, tahlil ettikçe verilmek istenen mesajlara ulaşılan bir kitaptı. Bu arada eğer kitabı okursanız Mîna Urgan'ın sonsözünü okumadan kapağını kapatmayın. Zirâ, kitap hakkında söylenebilecek her şeyi, ve hatta düşündüğünüzden de fazlasını enfes bir şekilde kaleme almış..
24.02.2017

İkinci kitabı da, ilk kitap gibi hemencecik okudum ve bitti. Zaten çok kolay okunan ve ince kitaplar oldukları için, elinize aldığınız gibi bitiyorlar.
Ben ilki kadar olmasa da, ikinci kitabı da sevdim. Tabii ki bu kitapta aşk daha fazla ön plandaydı, ve Maxon'ı biraz daha yakından tanıdık, ki ben tanıdıkça daha çok sevenlerdenim.
24.02.2017

Çok çok keyifle okuduğum Agatha romanları arasına girdi diyebilirim. Bir kere bu kitapta hem Poirot, hem de Hastings var; yani nasıl sevmem ki?
24.02.2017

Konusuna bakarsak, çok yaratıcı bir distopik dünya olduğunu söyleyemeyiz. Her distopyanın olmazsa olmazı kast sistemi Kül'de de var; bu kitapta kastlar mor, kırmızı, sarı, barut, kül gibi renklerle birbirinden ayrılıyor. Ve bir de en alt tabaka olan renksizler mevcut. Renksizler hariç herkesin doğduğunda belirlenen, ve vakti dolmadan tamamlaması gereken bir kaderi var.
Evet, konu çok yaratıcı değil, hatta biraz klişe, ama bence kurgu güzeldi. Karakterleri sevdim, ve "acaba ne olacak" diye merakla okudum. Kitabın sonu ise "ikinci kitabı verin bana!" dedirtecek cinstendi. Ki bir seride en önemli şeylerden biri, bir sonraki kitabı merak edebilmek. Distopyaya yeni başlayanlar için güzel bir başlangıç kitabı olabilir.