E-Dergi

İskender'in tahtta kaldığı süre içerisinde düzenlediği tüm seferleri neden ve sonuçlarıyla irdeleyen; ikinci kısımda da o dönemin siyasi haritasını açıklayarak daha kapsamlı bir bakış açısı sağlayan bir kitap. Dili biraz akademik. Haritalar mevcut ama bazı bölge ve kişi isimleri yabancı gelebilir. Gerçekten döneme ilgi duyanlar için gayet doyurucu bir eser. Mutlaka okuyunuz!

Çok sürükleyici, sade bir anlatıma sahip fakat dolu dolu, harikulade bir kitap. Döneme ilgisi olanların keyifle okuyup güzel bir tat alacaklarını düşünüyorum. Çeşitli kaynaklardan yararlanılarak orijinal bir eser ortaya çıkaran Selçuk Uygur'u canı gönülden tebrik ediyor, şükranlarımı sunuyorum. Savaşın direkt parçası olmamamız sebebiyle olsa gerek, II. Dünya Savaşı kaynakları dilimizde kısıtlı seviyede maalesef. Bu eksikliği layıkıyla doldurmaya çaba gösteren başta Selçuk Uygur olmak üzere tüm Kronik Kitap ailesine sevgiler, saygılar...

Avrupa Sol'unun teorik tarihine bir göz attıktan sonra, Osmanlı'daki ve Türkiye'deki sol tarihi inceleyen kitap; CHP'nin kuruluşundan günümüze kadarki sürecini roman okur gibi anlatıyor. Kitabın üslubu çok akıcı vaktiniz varsa 2-3 gün içinde bitirebilirsiniz. Doyurucu bir okuma olacağını düşünüyorum. Dikkatimi çeken tek eksi tarafı: redaksiyonda gözden kaçan hataların bulunması. Tarih ve bazı isimlerin yanlış yazılması gibi. Doğan Kitap'a yakıştıramadım açıkçası. Yeni baskılarında daha dikkatli olacaklarına eminim. Keyifli okumalar herkese.

Tarihe mal olmuş kişiliklerden Fidel Castro'nun dengeli ve tutarlı bir biyografisi. Kanımca bir biyografi kitabını kaliteli kılan en başat özellik objektif bir bakış sunabilmesidir. Yeri geldiğinde Fidel'i tekrar tekrar takdir ederken, yeri geldiğinde keşke böyle olsaymış dediğim yerler oldu. Yazar Nick Caistor, bu konuda oldukça değerli bir çalışma oluşturmuş. Sayfa sayısını az bulanlar yüzeysel bir çalışma olduğunu düşünebilir fakat tam tersi gayet doyurucu bir çalışma mevcut. Almakta kesinlikle tereddüt etmeyiniz.

Modern bir toplum yapısında doğup büyümemiz, sanki toplumsal yapının en başından beri aşağı yukarı bu minvalde seyrettiğini düşünmemize neden oluyor ve biz bu yapıyı ''normal'' olan olarak kabul ediyoruz. Halbuki bu yapı insanın özünde olan bir yapı olmadığı gibi tamamıyla belli sistematik koşullar çerçevesinde bu şekli almaya ''zorlanmıştır.'' İşte, insanlığın kadim dönemlerinden itibaren aile ve toplum yapısının hangi koşullar altında değişime uğrayarak günümüzdeki formuna ulaştığını detaylı bir anlatımla açıklayan yegane bir kaynak.