E-Dergi

ziyadesiyle yararlanılacak okundukça hayret edilecek bitişiyle de insana müfredatta yahut dönemin kaynaklarında yazmayan bilgileri ve destanları öğretecek olan bu kitabı okumayan pişman olur.

Harikulade bir başyapıt. kızgın sevecen yorgun güçlü neşeli üzgün Atatürk'ü bu kitapta bol bol bulacaksınız. Kitabın son sayfasını da okuduktan sonra kitap 796 değil 8000 sayfa olsaymış keşke dedim içimden. Reşit Galip'in Ataürk'ün sofrasında meydan okuyuşu Atatürk'ün İsmet Paşa'ya '' Katalavis'' diyecek kadar kızması Topal Osman Çerkez Ethem Olayları İzmir Suikastı ve daha akla gelip gelmeyen nice olayların şahidi olarak Kılıçali'nin akıcı uslupla anlattığı anılarını bence herkes okumalı

konusunda tekel olabilecek, gerek uslubu gerekse muhteviyatındaki bilgilerle sadece Şükrü Paşa ve Edirne Müdafası'nı değil, devrin Osmanlı açısından özelliklerini ve Balkanların durumunu derinlemesine anlatıp okuyucuyu yormadan kaleme alınan bu kitabı tarihini merak eden her Türk evladının okuması gerekir. Plevne, Kanije ve Medine Müdakaları tarihimizde nasıl altın harflerle yazılıysa Şükrü Paşa'nın Edirne müdafası da aynı altın harflerle tarihimize yazılmalı hafızalarda yer edinmelidir.

İstanbul'u mısralara dökmek için adeta kaleme sarılan Beyatlı'nın bu kitabı; insanın şiir açlığını gideren biz Türkler'in hüküm sürdüğü eski beldeleri yad etmemize vesile olan yegane eserdir.

Dili sade üslubu okuyucu yormayan bir kitap. işlenilen sadrazamların hayatlarını kateogrilere bölerek anlatışıyla gayet hoş bir çalışma olmuş. Keşke başka yazarlardan edinip kitapbında yer verdiği bilgileri yazar kendi cümleleriyle daha iyi harmanlayabilseymiş. Yine de Osmanlı'nın kapalı kutuları diye nitelendirebileceğimiz sadrazamları hakkında elle tutulur bir kaynak olmasından mütevellit okunmaya şayan bir eser.