E-Dergi

Okuduğum ilk Çehov öyküsü. Son olması mümkün değil.

Tek kelime ile mükemmel bir kitap. 68 sayfada neler anlatmış neler. Öyle bir saatte okurum falan diye başlamayın derin, düşündüren bir kitap, ağır ağır okumak gerekiyor.

Hatalarımız, kararlarımız, düşüncelerimiz ve sonuçları.
Kefaret tam olarak bunu anlatıyor. Henüz çocuk olarak lanse edilse dahi 13 yaş doğru ve yanlışın ayrılabileceği bir yaş. Kin, nefret, algı hatası veya adına her ne denirse. Bir insanın hayatına dokunmak çok kolay. İyi veya kötü. Biz kötü tarafı okuyup kendimizi iyi olmaya mecbur etmeliyiz. Yoksa kefaret ödemeye mecburuz.

Eğer, " Hayvan Çiftliği" ni okumuşsanız, " Sineklerin Tanrısı" nı da aynı duygularla okuyacağınıza eminim. Kaba şekilde demem gerekirse, iktidar ya da liderlik söz konusu oldu mu, "hayvan" " çocuk" hiçbir şey ifade etmiyor. Hepimiz gaddarlaşıp, " vahşileşe " biliyoruz...

Keyifli okumalar..

İyi bir öykü yazmanın sırrı nedir? Milyonlarca kişiyi etkileyecek bir senaryo nasıl yazılır? Kahramanlar ve yan karakterler nasıl yaratılır? Olay örgüsü kurgulanırken nelere dikkat edilmeli?

Yani hem öykü ve senaryo yazarları hem de eleştirmenler için vazgeçilmez bir kaynak, bir başucu kitabı...

Nazan Bekiroğlu'nun okuduğum ilk ve tek kitabı. Böyle nazenin bir insanın kitaplarını okumak gerçekten çok farklıymış.

Kendisi bize en sıradan gelen olaylara, duygulara, nesnelere betimlemeleriyle öyle bir renk çalıyor ki , zerafetinden gözlerimiz kamaşıyor. Güzelliğe dair tasvirleri okudukça kalbinizde bir sıcaklık, ruhunuzda bir hafifleme hissediyorsunuz.
Ve o anda insan ister istemez kendine soruyor: 'Sahi herşey bu kadar güzelken benim gözlerim o incelikle bakmaktan neden mahrum!?.'