E-Dergi

Fedakârlığı, umudu, acıyı, hüznü…pek çok zıt duyguyu peş peşe yaşıyorsunuz Hikaye de işleniş de çok ince, çok ustaca.

LataŞiba, önceleri iki farklı halkın bir arada yaşadığı bir kentin adıdır. Fakat zamanla anlaşmazlıklar çıkar ve kent Lata ve Şiba adında iki ülkeye ayrılır. Lata kentinin halkına Latan, Şiba kentinin halkına da Şiban denir. Latan halkı fiziksel olarak geniş, yemeği, dinlenmeyi çok seven oldukça rahat bir halk. Şiban halkı ise tam tersi. Sert kuralları olan geniş kelimesinin bile yasak olduğu darların makbul olduğu bir yer. Peki birbirinden habersiz yaşayan bu iki halktan birileri bir gün karşılaşır mı?
Müthiş bir hayal gücü ile yazılan bu kitabı keyifle tavsiye ederim. Sonu öyle değil de başka türlü olsaydı keşke dememe rağmen severek okudum. Özellikle de kitapta yer alan özgün kelimelerin üretiliş hikayesine bayıldım.

Kitabın geneline hakim olan “yetişkinlere rağmen bir şeyler yapmak”, “yetişkinleri yenmek” teması beni oldukça rahatsız etti. Savaşılan, karşı tarafta görülen yetişkinler kim peki? Dedeler, nineler, anne babalar, akrabalar, konu komşular... Neden onları yenelim ve bunu büyük bir iş olarak görüp onların yüzlerine vuralım? Sahi yetişkinlerimizin kaçı bu kadar kötü?
Kitapta rahatsız olduğum ikinci şey ise küçük bir kızın para kazanma ve köşeyi dönme hırsının sonucu olarak pek çok yanlış şey yapması. Mesela yalan söylemesi, hırsızlık sayılabilecek durumlarda bulunması, veresiye defterindeki hesaplarla oynaması vs. Eğlenceli ve komik taraflarını, bir köy bakkalının o köy için ne kadar önem arz ettiğini ve daha pek çok şeyi düşündürecek güzel bir kitap. Fakat kitabı çocuklarınızla okurken sizi rahatsız eden kısımları sorgulayın ve çocuğunuzla konuşun. Yazarının tanınmış ve çok sevilen bir yazar olması, kitabın 10. baskıdan gitmesi onu eleştirmemize engel olmamalı.

Bu kitap; içindeki renkli çok hoş çizimleriyle, planlı çalışma ve zamanı doğru kullanma teknikleriyle, öğrenmenin nasıl gerçekleşeceğine ve kalıcı olacağına ve daha pek çok şeye dair verdiği bilgilerle müthiş bir kitap. Bilhassa öğrenci, öğretmen ve ebeveynlere tavsiye ederim. Beni en çok etkileyen kısım ise yazarın hedef belirleme ve bu hedefi gerçekleştirme yolunda sıraladığı maddelerin sonunda renkli olarak yazdığı şu yazı oldu: “Hedefinize ulaştığınızda ilk kime sarılacaksınız?” Herkes gibi benim de hayatta hedeflerim var. Ve bu cümleyi okuyunca hemen hedeflerimden birine ulaştığımı ve o an sarılabileceğim kişilerin kimler olabileceğini hayal ettim. Aklımdan sevdiklerimin görüntüleri geçmeye başlayınca heyecanlandım ve bu beni hedefime odaklanmak ve onu gerçekleştirmek için çabalamak konusunda gayretlendirdi. Zaten yazar da duyguların işin içine katıldığında kalıcı ve gerçek öğrenmenin sağlandığını söylüyor.

Kafeslerimin Listesi, son zamanlarda okuma listelerinde sıkça rastladığımız bir kitap. Konusu itibariyle özellikle eğitimcilerin ve ebeveynlerin okuma alanına giren bu kitapta lise çağındaki çocukların; dostluklarını, sıkıntılarını, ailevi problemlerini, okula, öğretmenlere ve derslere bakışlarını, aşklarını... görüyoruz. Tüm bunlar bize o yaş grubundaki gençlerin ruh dünyalarına girebilme imkanı sağlıyor. Bu açıdan kitabı tavsiye edebilirim. Kitap için tavsiye edilen seviyenin 15+ olması bu kitabı en azından bir ortaokul öğrencisinin okumaması gerektiğini de anlatmaktadır. Kitap, konusu itibariyle yetişkinlerin bile okurken zorlanacağı bir kitaptır.