Toplam yorum: 3.077.822
Bu ayki yorum: 4.700

E-Dergi

ycyalcin Tarafından Yapılan Yorumlar

12.11.2020

Dönüşüm'ü ayrı tutarak (sevmiştim ancak kısa bir öykü olduğu için olsa gerek) Dava'dan sonra Şato'dan da keyif alamadığım için Kafka'nın bana göre bir yazar olmadığına kanaat getirdim. Gereksiz yere karmaşıklaştırılmış ve sık sık tekrar eden cümleler ayrı, konunun ve karakterlerin kitap boyunca hiç bir yere bağlanmaması ayrı sıkıcıydı. Hatta sıkıcılığın ötesinde bitirmeye çalışırken hastayken yatakta geçmeyen vakitler gibi bir hissiyat verdi bana. Hoşça kal Kafka.
05.06.2020

En sevdiğim kitaplardan birisi olan Bulantı’nın bende ettiği yer nedeniyle uzun süredir listemde olan kitaplardan birisiydi Duvar. Kitaba dair bir bilgim olmadan, sırf yazardan dolayı listeme almıştım. Hatta öykü kitabı değil de roman olarak kalmış hep aklımda. Kitaba adını da vermiş olan ilk öykü çok etkileyiciydi. Fakat devamı başka bir öyküyle olunca yanlış anlamamın hayal kırıklığını yaşadım.
Yer yer keyif alsam da ne yazık ki genel olarak Bulantı’ya göre düşük seviyede kaldı. Öne çıkan birkaç öyküsünden roman yazılsaymış daha güzel olabilirmiş. İnsanı düşüncelere sevk eden, varoluşu hissettiren yönleri zaman zaman yükseldiği için yine de okuduğuma sevindiğim bir kitap olarak sınıflayabilirim. Kendimi sorgulatan, zaman zaman etrafımı ve etrafımda olup bitenleri anlamsızlaştıran, adeta varoluşun kıvrımlarında kıvrandıran Bulantı’nın düşündürdüklerini daha dağınık ve daha minimal biçimde hissetirmesiyle o bayıldığım romanın çınlamarı diye tanımlayabilirim Duvar’ı.
05.06.2020

Bir çırpıda bitirmemi sağlayan, sohbet edermiş gibi bir akıcılıkla okunan bir kitap. Terapilerin bazılarını merak ve heyecan vererek hızla okumamı sağlarken bazılarıysa daha duygusal ve insanı düşündüren türdendi.Kısaca insana dair her şeyi doğallıkla hissettirdi.
Genel itibariyle kitapta bir ölüm teması var. Gerek yaşı ilerlemiş olan yazarımız üzerinden olsun gerek terapiye gelen kişiler üzerinden olsun sık sık değiniliyor. Ancak bu öyle karamsarlık veren bir cinsten değinme değil. Hatta yaşam teması desek daha doğru olur belki.
Bittiğindeyse terapiye gelen on farklı kişinin ve terapist Yalom’un hayatından birer parçaya misafir olmuşuz gibi veya karşılıklı terapiye girmişiz gibi sımsıcak bir rahatlama ile kitabın kapağını kapattım. Kısacası da bu zaten: Terapi gibi kitap.