E-Dergi

Özellikle çocuk hayal gücüyle çok daha etkileyici olacağını düşündüğüm yine de her yaştan insanın içine dokunabilecek çok söze gerek bırakmayan bir klasik.

Başta çocuklar olmak üzere her yaştan insanın heyecanla okuyabileceği; tahta bacaklı, tek gözü bantlı korsan figürü gibi klasikleşmiş bir çok korsan imgesinin çıkış noktası olan bir klasik.

Okurken yüzümden gülümsemenin eksik olmadığı, içinde barındırdığı nostaljik öğelerle sık sık kendi çocukluğuma dair anıları da çağrıştırmasıyla ayrı bir duygusal tat bırakan sevimli mi sevimli bir kitaptı. Özelikle bu nostaljik öğeler sayesinde sadece çocuklara değil her Y kuşağı yetişkinine de hitap ediyor. Bir çocuğun gözünden anlatım öyle gerçek ki yazarın içindeki çocuk ruhunun taptaze yaşadığı, ben okurken ne kadar eğlendiysem onun da yazarken eğlendiği aşikar.

Christy Brown’ın sol ayağı ile hayata tutunuşunu ve bu kitabı yazmasına da vesile olan azim ve kararlılıkla dolu mücadelesini anlatığı otobiyografik bir roman.
M.E.B.’in 100 temel eser listesinde de bulunan kitap, verdiği mesajlarla ve sade, kolay anlaşılır diliyle özellikle çocuklar için son derece eğitici ve etkileyici olacaktır. Her yaş için anlamlı şeyler içeriyor ama bir yaştan sonra edebi yönünün yavan kaldığını ve bu yüzden yaptığı etkinin düştüğünü söyleyebilirim.
Bu başarı öyküsünde neredeyse Christy Brown kadar payı olan annesine de ayrı bir paragraf açmak gerekiyor. Hayatının bütün zorluğuna rağmen çocuğu için çabalamaktan asla geri durmayan gerçek bir kahramanmış şüphesiz. Okurken en çok etkilendiğim kısımlarında onun bu çabası geliyor. Benzer durumdaki pek çok insan en başta bilinçsizlik nedeniyle böyle bir destekçi bulamadığı için başarabileceği şeylerin çok uzağında kalıyor ne yazık ki.

Konu olarak kendisine vebayı seçse de bütün felaketlerin oluşturduğu acizliğin bir yansıması. Bütün felaketlerin gerçekliğini yüzüme çarpmasıyla hüzünle okudum. Salt bir veba salgını romanı olarak bakınca bile başarılı bir olay örgüsüne sahipken, vermiş olduğu mesajlar ve Cezayir’de kitaptaki zaman dilimiyle aynı tarihlerde yaşanan Setif Katliamı’na net bir gönderme olması kitabın değerini arttıyor.
Umutsuzluğun tavan yaptığı zamanlarda Doktor Rieux, Tarrou ve Grand gibilerin gösterdikleri mücadele ve onurlu duruş ile insanlığa dair inancı perçinleyip duygulandırırken, Cottard gibilerinin varlığını da unutturmuyor. Farklı insan tiplerine çok güzel tahlillerle yer verilmiş. Her parçasında o anki ruh halinize göre farklı bir şeyler bulmanız mümkün.
Kitap hakkında karşılaştığım bir çok yorumda bahsedildiği ve benim de gördüğüm üzere bazı kısımlar çeviriden kaynaklı sıkıntılar var. Bunun dışında aldığı övgüleri ve kazandığı değeri hakeden bir eser.