Toplam yorum: 3.075.325
Bu ayki yorum: 2.200

E-Dergi

brevity Tarafından Yapılan Yorumlar

08.04.2010

Oncelikle, kitabi ana dilinden okudugum icin cevirisi hakkinda yorum yapamayacagim fakat kitabin icerigini degerlendirebilirim. Oncelikle, yorumlardan birinde kitabin vakit kaybi olarak degerlendirilmesi cok yanlis ve cahilce bir degerlendirme olmus; bunu söylemeden gecemeyecegim. "Ana karakterin sacma sapan dünyasi ve sisko kizi" gibi son derece edebi bir yorumunu okuma firsatini bize bahseden degerli okurumuza tesekkür ederek, kitap hakkinda söyleyeceklerimize gelelim:

Oncelikle, kitap 2003 Nobel ödülü sahibi Coetzee`ya ait. Apartheid sonrasi, Güney Afrika`da yasayan farkli ten renklerine sahip insanlarin güncel iliskilerini tarihin bu iliskilerin üzerine düsürdügü gölge ile birlikte muhtesem bir sekilde harmanlayarak yorumlamis. Eserde, Lucy`nin basina gelen kötü olay sonrasinda tepkisiz kalmayi secip, tepkisizligini tarihin, mensubu oldugu irkin sirtina yükledigi bir borcun kendi payina düsen kismini ödemek olarak nitelendirmesi cok enteresan bir noktaydi. Kitapta ten renklerini betimleyici hicbir kisim olmamasina karsin, bahsi gecen kisinin siyah veya beyaz ten rengine sahip oldugunu hissedebilmemiz, yazarin üslubunun ne kadar güclü oldugunu bize gösteriyor. Kitapta ayni zamanda bircok metafor kullanildigi kanaatindeyim, sayet bu metaforlarin hikayenin gelisimine katkisi yadsinamaz. Köpeklerin önemli bir metafor oldugu apacik ortada ama kitabi okumamis kisiler icin, bu metaforu aciklamamayi yegliyorum. Kitapta, bir üniversitede hoca olan David Lurie`nin agzindan Lord Byron`a yapilan göndermeler ve bu sair hakkindaki bölümler, Byron`in sanatina asina olanlar icin hos olabilecek bir ayrintiydi.

Kitapta temayi, yani yazara göre "biz ve onlar" olarak nitelendirilen irklar arasindaki cekisme, David`in bir sözüyle özetleniveriyor. "Biz, batililar."

Okumanizi siddetle tavsiye ederim, umarim ceviri de iyi olmustur.
03.04.2010

Son derece sürükleyici, okumamın iki saatten biraz daha fazla zamanım aldığı, hoş bir Orhan Pamuk romanı. Kurgu son derece çekiciydi, ancak ben de -önceki yorumlarda belirtildiği gibi- Evliya Çelebi`nin romana dahil edilmesini biraz abartı buldum. Çok nadir de olsa, Nobel ödüllü bir yazarın kitaplarında görmenin hoş olmadığı küçük yazım yanlışları vardı. Okuduğum Orhan Pamuk kitapları arasında vasat olanlardan biri olduğunu söyleyebilirim. Özellikle Cevdet Bey ve Oğulları ile Kara Kitap`ın başarısına yaklaşamamış. Yine de, romanın geçtiği dönemi anlatımıyla hoş bir okuma serüveni yaşamanızı sağlayacaktır.
03.04.2010

Oldukca kisa ve okunmasi hayli zevkli bir kitap. Nobelli yazar son derece ilginc bir konuyu islemis. Tavsiye ederim.
02.04.2010

Uzun doğa betimlemeleri ve geçmişi yad etmelerle dolu bir roman. Ancak, anlatmak istediklerini anlayabildiğinizde severek okuyabileceğinizi tahmin ediyorum. Tavsiyem, romanın olabildiğince hızlı okunup bitirilmesi.
01.04.2010

Kitapları yarım bırakma huyum olmamasına karşın, sanırım yarısına hayli yaklaşmışken daha fazla okuyamayacağıma karar verip, kitaplığıma kaldırdığım kitap. Arka kapakta Attila İlhan`ın "Nihayet roman gibi bir roman." yorumuna güvenerek kararlı bir şekilde okudum ama ilerlemeyen kurgu, gereğinden fazla tekrar edilmiş cümle sayısı, cümlelerin uzunluğu; bunların dışında, bilhassa ilk 200 sayfanın baskısındaki özensizlik, sayfaların yamuk basılmış olması ve yazım yanlışları beni kitaptan soğuttu. Pekala, büyük bir emek verilmiş olabilir bu romana; bu emeğe saygı olarak da, benim okuma serüveninde başarısız olduğumu söyleyebilirim. Yine de pek önermem.