E-Dergi

Çabucak okuyup bitirdiğim oldukça akıcı ve sade bir romandı, birkaç saat içinde okunup bitirilebilir. 1958'de fıtına nedeniyle batan vapurda olan bir kaç yolcunun hayatından kurmaca bir olay anlatılıyor, bu faciadan haberdar olmamı da sağladığı için kitabı beğendim.

Kitaptaki öyküleri, bilhassa yazarın yazım stilindeki değişimleri yıllar içinde görebildiğim için sevdim. İçinde Marquez'in daha gençken bile oldukça özgün ve farklı bir yazar olduğunu gösteren çok etkkileyici öyküler vardı.

Feminist disütopya kelimesi bazılarına önyargı aşılayabilir ancak kitap çok ölçülü, dengeli ve herhangi bir ideolojiyi çiğ bir şekilde savunmaktan uzak. Felsefi konuşmaların, iyi kurguya sahip bir disütopik dünyadaki karakterlerin ağzından dökülmesi, konuyu daha da ilginç hale getiriyor.

Farklı br konusu olan güzel bir kitap

Albert Camus'un klasik olmayı hak eden eseri... Sade anlatamıyla o kadar derin bir konuyu anlatmış ki tekrar tekrar okunsa yeni bir şeyler bulunabilir.